İlk kez ne zaman dikkatimi çekmişti hatırlamıyorum:
İmam-ı Rabbani mektubatından HHIŞIK imzası ile yapılan mektub tercumelerinde hiç "pir" "şeyh", "meşayıh", "mürid" "derviş" terimelri geçmiyordu.
Bu HHIŞIK imzalı mektubları Abdulkadir Akçiçek'in tercumesi ile kitaptan karşılaştırınca anladım ki..
tüm mektublardaki
"pir" "şeyh", "meşayıh" kelimelerine karşılık ===> HOCA
"mürid" "derviş" kelimelerine karşılık ===> TALEBE kelimeleri kullanılmıştı...
Sonradan düşündüm : Kendilerini İmam-ı Rabbani'ye muntesib sayan HHIŞIK takipçisi olanlar nasıl oluyor da kendilerine "pir" "şeyh", "meşayıh" "mürşid" diyemedikleri silsiledeki Zat'lardan himmet talep edip rabıta yapabiliyorlardı ?!...
Şimdi anlıyorum ki "mürşid"i olmayanın zaten "irşad" edilmesi de söz konusu değilmiş zaten...
Müslümanın her türlüsüne hoşgörü olur da bu derecede "korkak" birilerine ne demeli ?
_________________ " Hayrlar Feth Olsun ; Şerler Def Olsun !.."
|