Güzel kardeşim, Risale faydasız bir eser denilmiyor. Lütfen iyi anlayalım. Faydası vardır, ama Risale her şeydir denilmesi yanlış olan... Akla, kalbe, ruha, letaife, terakkiye, velayete, kemalata, vs.. her şeye bir ilaçtır diye sunulması yanlıştır. Ne Risale her şeydir, ne Mektubat-ı Rabbani, ne Mesnevi-yi Rumi, ne Bostan Gülistan, ne Muhammediyye, ne Envaru'l Aşıkin, Ne Risale-i Kudsiyye vs... İslam hepsini içine alır ama zahir ve batınıyla bunların da ötesinde ve üstündedir. Şer'i ilimlere ait bütün eserler lazımdır. Batın ilmi içinse kitaplar yetmez. Kalb ehli Hızırlar gerekir. Bunun Kur'an'da çok açık delili var Kehf Suresinde... Açık bir delil var iken gerisi indi mülahazadır.
Aşağıda nakledeceklerimi lütfen iyi anlayalım:
***
"Ne zaman iman ederse nefs, o zaman dinler Allah’ı. O da nefs-i mutmainne mertebesine gelmeden olmuyor. Nasıl olacak, mürşid-i kamilin tedavi yöntemleriyle.. Bunu kitapla yapacağını söyleyenler var. Bizim dersli kardeşlere, bazen telefonda, bazen de yüz yüze görüştüklerinde diyorlar ki 'siz öyle uğraşmayın, okuyun Risale-i Nuru. Fenafillah mı olmak istiyorsunuz, olursunuz. Allah’a mı varmak istiyorsunuz varırsınız. İhlasa mı vasıl olmak istiyorsunuz, varırsınız.' Vallahi varamazlar, yemin ediyorum. Onlar okuyor 40 senedir, neden varamadılar?
Efendimiz buyuruyor ki; 'Ebubekir Sıddık çok Kur’an okumakla, çok namaz kılmakla sizi geçmedi. Biz ona, kalbine akıttık..'
Bakın ‘öğrettik’ demiyor ki ‘akıttık (aktardık)’ diyor. Arapça değil, hafızlık değil, Risale-i Nur hiç değil, zaten yoktu o zamanda."
Nusretullah Hocaefendi. Mahmud Efendi Hz.lerinin Avrupa Vekili..
***
Teketek Programında Konuşan Ahmed Hoca, "Risale-i Nur, Dinde yeri var mıdır, nereye kadar vardır, nereye kadar yoktur?" sorusuna şöyle cevap verdi:
(Program videosunun 116. dakikasından itibaren: )
Risale-i Nur, bir tefsir diyorlar ama bir tefsir değildir: Yani Fatiha'dan Başlayıp Nas'tan çıkmaz. Ama Ayetlerden, Hadislerden, içine gelen ilhamlardan o Zat bunları yazmıştır. Epeyce Ayetler var. Bazı Hadis-i Şerifler de var. Ondan sonra ilhami, işari manalara da girebilir.
Ben incelemedim. Ehli değilim. Risale üzerine tedrisat yapanlar var. Nurcu gruplar var, yazıyorlar, okuyorlar, yorumlar (şerhler) yapıyorlar, kimisi diyor hiç yorum yapılmayacak, müsait değildir; böyle gruplar var. Benim ise Risale hakkında bir incelemem, araştırmam yok. Bir kaç kere, Osmanlıcasından bir kaç sayfa okumuşumdur. Okuduğum yerde de bazı Ayetler Hadisler, mesela dünyanın değersizliği gibi; hadisleri, güzel, hikmetli konuları ihtiva eder.
Ama işte Tefsir de bu, Hadis de bu, Akaid de bu, Fıkıh da bu, Tasavvuf da bu, hepsi de budur DENİRSE yanlış olur. Çünkü insanın Tefsir, Hadis, Akaid, Fıkıh; diğer kitapları da okuması lazım. Hele emri yasağı ayırmak için, Fıkhı mutlaka okuması lazımdır. Varsa bu, yoksa bu, hepsi Risaledir, Kur'an budur, Kitap budur, din de budur DENİRSE yanlış olur. Ama burada da hikmetli ilimler vardır, bakalım, istifade edelim, faydalıdır diye diğer kitapların yanında isteyen, okuyabilen, araştırabilen, anlayabilen okuyabilir.
Baktığım yerlerde ahirete iman, Allah'a iman. Ölüm, mahşerde dirilmek gibi konular da vardı. O zamanda o konulara ihtiyaç duyulmuş. O vakitte iman tehlikesi var. Millet artık inkara gidiyor. Ateistlik başlamış. İmansızlık yayılıyor diye düşünmüş o Zat, ben milleti imana döndereyim demiş. Fakat şimdi, bugün o Zatın yöneldiği noktalarda kalıp da bunun dışında başka kitap okumam. O Zat böyle bir şey dememiş ki... Eğer, cemaati bundan başka bir şey okumayız derseler yanlıştır. Diyenler var mı yok mu bizzat bilmiyorum; bazen bize öyle haberler geliyor. Velakin mutlaka Tefsirden, Hadisten, Akaidden, Fıkıhtan, Tasavvuftan başka eserleri, başka ilimleri de okumaları lazımdır. Bir çiçekle yaz gelmez yani.
|