Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 98 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1 ... 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10  Sonraki
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 06.04.09, 08:43 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Hastayı Ziyaret Etmek

896. Berâ İbni Âzib radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize, hasta ziyaretini, cenâzenin arkasından gitmeyi, aksırana “yerhamükellah” demeyi, yemin edenin yeminini yerine getirmesini, haksızlığa uğrayana yardım etmeyi, davet edenin davetini kabul etmeyi ve selâmı yaygınlaştırmayı tavsiye etti.[1]

897. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Müslümanın, müslüman üzerindeki hakkı beştir: Selâm almak, hasta ziyaret etmek, cenâzenin arkasından yürümek, davete icâbet etmek ve aksırana “yerhamükellah” demek.”[2]

898. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“ Allah Teâlâ kıyâmet gününde şöyle buyurur:
–”Ey âdemoğlu! Hastalandım, beni ziyaret etmedin”. Âdemoğlu:
– Sen âlemlerin Rabbi iken ben seni nasıl ziyaret edebilirdim? der. Allah Teâlâ:
– “Falan kulum hastalandı, ziyaretine gitmedin. Onu ziyaret etseydin, beni onun yanında bulurdun. Bunu bilmiyor musun? Ey Âdemoğlu! Beni doyurmanı istedim, doyurmadın” buyurur. Âdemoğlu:
– Sen âlemlerin Rabbi iken ben seni nasıl doyurabilirdim? der. Allah Teâlâ:
– “Falan kulum senden yiyecek istedi, vermedin. Eğer ona yiyecek verseydin, verdiğini benim katımda mutlaka bulacağını bilmez misin? Ey Âdem oğlu! Senden su istedim, vermedin” buyurur. Âdemoğlu:
– Ey Rabbim! Sen âlemlerin Rabbi iken ben sana nasıl su verebilirdim? der. Allah Teâlâ:
– “Falan kulum senden su istedi, vermedin. Eğer ona istediğini verseydin, verdiğinin sevâbını katımda bulurdun. Bunu bilmez misin?” buyurur.[3]

899. Ebû Mûsâ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Hastayı ziyaret edin, aç olanı doyurun, esiri kurtarın!”[4]

900. Sevbân radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir müslüman, hasta bir müslüman kardeşini ziyarete gittiğinde, dönünceye kadar cennet hurfesi içindedir.”
– Ey Allah’ın elçisi, cennet hurfesi nedir? dediler. Resûl–i Ekrem;
– “Cennet yemişidir,” buyurdu.[5]
* Cennet hurmalığı, cennet yemişleri, cennet nimetleri anlamına gelen hurfe, harif, mahrefe kelimeleriyle hasta ziyaretine giden kimsenin cennette yemiş toplar gibi sevap toplayacağı anlamına gelmektedir. Hasta ziyaretini yapan kimseye yetmiş bin meleğin rahmet okuması ve istiğfar etmesini aşağıdaki hadis-i şeriften öğreneceğiz. [6]

901. Ali radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittim demiştir:
“Bir müslüman, hasta olan bir müslüman kardeşini sabahleyin ziyarete giderse, yetmiş bin melek akşama kadar ona rahmet okur. Eğer akşamleyin ziyaret ederse, yetmiş bin melek onun için sabaha kadar istiğfar eder. Ve o kişi için cennette toplanmış meyveler de vardır.”[7]

902. Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in hizmetinde bulunan yahudi bir çocuk vardı. Bir gün hastalandı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onu ziyarete gitti, başucuna oturdu ve ona:
– “Müslüman ol!” buyurdu. Çocuk, düşüncesini öğrenmek için, yanında bulunan babasının yüzüne baktı. Babası:
– Ebü’l–Kâsım’ın çağrısına uy, dedi. Çocuk da müslüman oldu.
Bunun üzerine Hz. Peygamber:
“Şu yavrucağı cehennemden kurtaran Allah’a hamdolsun” diyerek dışarı çıktı.[8]

[1] Buhârî, Cenâiz 2, Mezâlim 5, Nikâh 71, Eşribe 28; Müslim, Libâs 3. Ayrıca bk. Tirmizî, Cenâiz 45; Nesâî, Cenâiz 53.
241 ve 847’de geçmişti.
[2] Buhârî, Cenâîz 2; Müslim, Selâm 4. Ayrıca bk. İbni Mâce, Cenâiz 1.
240’da geçmişti.
[3] Müslim, Birr 43.
[4] Buhârî, Cihâd 171, Et’ime 1, Nikâh 71, Merdâ 4.
[5] Müslim, Birr 40–42. Ayrıca bk. Tirmizî, Cenâiz 2.
[6] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 271.
[7] Tirmizî, Cenâiz 2. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 3; İbni Mâce, Cenâiz 2.
[8] Buhârî, Cenâiz 80, Merdâ 11. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 2.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


En son arsiv tarafından 06.04.09, 08:46 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 06.04.09, 08:45 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Hastaya Dua Etmek
(Hastaya Ne Diye Dua Edilir?)

903. Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, bir kimsenin herhangi bir yeri ağrıdığında veya yara bere olduğunda Hz. Peygamber parmağıyla şöyle yapar – râvi Süfyân İbni Uyeyne, şehâdet parmağını yere değdirip kaldırarak Hz. Peygamber’in nasıl yaptığını gösterdi– ve:
– “Bismillah, bu birimizin tükrüğüyle karışmış bizim yurdumuzun toprağıdır, Rabbımız’ın izniyle hastalarımıza iyi gelir” buyururdu.[1]
* İnsan hammaddesinin toprak olması dolayısıyla bazı müslümanların tükrüğüyle yeryüzü toprağının karışımı da hastalıklara şifa vasıtası olabilir. [2]

904. Yine Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, aile fertlerinden biri hastalanınca, sağ eliyle hastayı sıvazlar ve şöyle dua buyururdu:
“Bütün insanların rabbı olan Allahım! Bunun ıstırabını giderip, şifa ver. Şifayı veren ancak sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Buna, hiçbir hastalık izi bırakmayacak şekilde şifa ihsan et!”[3]

905. Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, (talebesi) Sâbit’e –Allah ona rahmet etsin–
– Sana, Hz. Peygamber’in hastaya okuduğu duayı okuyayım mı? diye sordu. Sâbit de:
– Oku!. dedi. Bunun üzerine Enes şu duayı okudu:
“Ey insanların, ıstırabları gideren Rabbi, Allahım! Senden başka şifa verecek yoktur. Buna, hiçbir iz bırakmayacak şekilde şifa ver; şifa veren ancak sensin.”[4]

906. Sa’d İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
Hastalığımda Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem beni ziyarete geldi ve üç defa:
“Rabbim, Sa’d’ı iyileştir” diye dua buyurdu.[5]

907. Ebû Abdullah Osman İbni Ebül–Âs radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, (müslüman olduğundan beri) vücüdunda hissettiği bir ağrıdan dolayı Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e şikâyette bulundu. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de ona şunu tavsiye etti:
– “Vücudunun ağrıyan yerine elini koy ve üç kere “bismillah” de, yedi kere de ‘bendeki bu hastalığın şerrinden ve ileride yenileyip elem ve hüzün vermesinden Allah’ın izzet ve kudretine sığınırım’ de!”[6]

908. İbni Abbas radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim, henüz eceli gelmemiş bir hastayı ziyaret eder de onun başucunda yedi kere; “büyük arşın sahibi yüce Allah’dan seni iyi etmesini dilerim” diye dua ederse, Allah o hastayı iyi eder.”[7]

909. İbni Abbâs radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, hasta bir bedevîyi ziyaret etti. Her hastayı ziyaret ettiğinde yaptığı gibi ona da, “Geçmiş olsun, hastalığın günahlarına keffâret olur inşallah” buyurdu.[8]

910. Ebû Saîd el–Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Cebrâil aleyhisselâm, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e gelerek:
– Ey Muhammed, hasta mısın? diye sordu. Hz. Peygamber de:
– Evet, dedi. Cebrâil aleyhisselâm:
– Allah’ın ismiyle seni rahatsız eden her şeyden sana okurum. Her nefsin veya hasetçi her gözün şerrinden Allah sana şifâ versin. Allah’ın adıyla sana okurum” diye dua etti.[9]

911. Ebû Said el–Hudrî ve Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre, bunlar Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğuna şahit oldular:
–”Kim, Allah’tan başka ilah yoktur ve Allah büyüktür”, derse; Allah onu doğrulayarak: – “Benden başka ilah yoktur, ben büyüğüm” buyurur. Kul:
– “Allah’tan başka ilah yoktur, O tektir, ortağı yoktur”, dediğinde, Allah Teâlâ, (o kulunu tasdik ederek) – “Benden başka ilah yoktur, ben tekim, eşim–ortağım yoktur” buyurur. Kul:
– “Allah’tan başka ilah yoktur. Mülk de O’nun, hamd de O’nundur”, dediğinde Allah Teâlâ:
– “Benden başka ilah yoktur, hamd de benimdir, mülk de benimdir” buyurur. Kul:
– “Allah’tan başka ilah yoktur, güç kudret yalnız Allah’ındır”, dediği zaman Allah Teâlâ;
– “Benden başka ilah yoktur, kuvvet ve kudret ancak benimdir, benimledir” buyurur.
Bu açıklamalardan sonra Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem sözüne devam ederek; “Bu duaları bir kimse hastalığında söyler de sonra ölürse, cehennem ateşi ona dokunmaz” buyurdu.[10]

* Dua gerçek şifa verene direkt başvurmak demektir. Peygamberimiz hastalıklara şifa vermesi için hem kendisi Allah’a dua eder hem de nasıl dua edilmesi konusunda ümmetine tavsiyelerde bulunurdu. 901, 909 numaralı hadisler bunların örnekleridir. [11]

[1] Buhârî, Tıb 38; Müslim, Selâm 54. Ayr. bk. Ebû Dâvûd, Tıb 19; İbni Mâce, Tıb 36.
[2] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 272.
[3] Buhârî, Merdâ 20, 38, 40; Müslim, Selâm 46–49. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tıb 18, 19; Tirmizî, Daavât 111; İbni Mâce, Cenâiz 64, Tıb 36, 39.
[4] Buhârî, Tıb 38, 40. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tıb 19.
[5] Müslim, Vasâyâ 8. Ayrıca bk. Buhârî, Merdâ 13, 30.
[6] Müslim, Selâm 67. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tıb 19; Tirmizî, Tıb 29, Daavât 125; İbni Mâce, Tıb 36.
[7] Ebû Dâvûd, Cenâiz 8; Tirmizî, Tıb 32.
[8] Buhârî, Tevhîd 31, Menâkıb 25, Merdâ 10, 14.
[9] Müslim, Selâm 40.
[10] Tirmizî, Daavât 36.
[11] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 273.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 06.04.09, 08:45 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Hastanın Halini Yakınlarından Sormak

912. İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Ali İbni Ebû Tâlib radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in vefat ettiği hastalığı zamanında yanından çıktı. Sahâbîler:
Ey Ebü’l–Hasan! Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem nasıl oldu, geceyi nasıl geçirdi ? dediler. O da:
– Allah’a hamdolsun, hastalığı atlattı! dedi.[1]

[1] Buhârî, Megâzî 83, İsti’zân 29.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 06.04.09, 08:47 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Öleceğini Anlayan Kimsenin Yapacağı Dua

913. Âişe radıyallahu anhâ şöyle demiştir:
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in bana yaslanarak:
–”Allahım, beni bağışla, bana merhamet et ve beni refîk–i a‘laya ilet!” diye dua ettiğini duydum.[1]

914. Yine Âişe radıyallahu anhâ şöyle demiştir:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i, ölüm döşeğinde, yanıbaşındaki su kabına elini daldırıp yüzüne sürerken gördüm. O, böyle yapıyor sonra da “Allah’ım ölümün şiddet ve sıkıntılarına karşı bana yardım et” diye dua ediyordu.[2]

[1] Buhârî, Merdâ 19, Fezâilüs–sahâbe 5, Megâzî 83, 84, Rikâk 42, Daavât 28; Müslim, Selâm 46, Fezâilu’s–sahâbe 85, 87. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 76; İbni Mâce, Cenâiz 64.
[2] Tirmizî, Cenâiz 7. Ayrıca bk. İbni Mâce, Cenâiz 64.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 07.04.09, 10:38 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Hastaya Ve Ölüm Mahkûmlarına İyi Bakmak

(Hastanın Yakınlarına Ve Bakıcılarına, Ona İyi Bakmalarını Ve Ondan Görecekleri Tepkilere Sabretmelerini Tavsiye Etmek; Yine Had, Kısas Ve Benzeri Cezalar Sebebiyle Ölümü Yaklaşmış Olanlara İyi Davranılmasını Hatırlatmanın Güzelliği)

915. İmrân İbni Husayn radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Cüheyne kabilesinden bir kadın, zina sonucu gebe kalmış olduğu halde Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e geldi ve:
– Ey Allah’ın Resûlü! Had cezasını gerektiren bir suç işledim. Cezamı ver! dedi.
Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, kadının velisini çağırtıp getirtti ve ona:
–”Bu kadına iyi bak. Çocuğunu doğurunca bana getir!” buyurdu.
Adam, aldığı talimatın gereğini yaptı ve kadını doğumdan sonra getirdi.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, kadının üzerine elbisesinin iyice bağlanmasını söyledi, sıkı sıkı bağladılar. Sonra Hz. Peygamber’in emri üzerine taşlanarak öldürüldü. Sonra da Resûl–i Ekrem kadının cenâze namazını kıldı.[1]

* Ölmesi kesinlikle muhtemel hastalara ve ölümüne karar verilmiş mahkumlara iyi bakmak ve iyi bakılma tavsiyesinde bulunmak peygamberimizin tavsiyelerindendir. Evli olup zina eden kimseye recm cezası uygulamasını da böylece görmüş olduğumuz peygamberimiz; bu tür bir suçu işleyen ve recm cezasını hak eden kimseye toplum ve yakın çevresi tarafından psikolojik baskılar kınama ve benzeri bir takım kaba, olumsuz davranışlara girilmemesi için cezadan önce ceza anlamına gelebilecek bu tür davranışlardan uzak durulması gereğini hatırlatarak düşene düşman olmamalı prensibini ortaya koymuştur.[2]

[1] Müslim, Hudûd 24. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Hudûd 24; Tirmizî, Hudûd 9; Nesâî, Cenâiz 64.
Bu hadis 22 numarada geçmişti.
[2] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 274.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 07.04.09, 10:39 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Hastanın Hâlini Anlatması

(Hastanın, “Hastayım, Ağrım Şiddetli, Yanıyorum, Vay Başım” Gibi Sözler Söylemesinin Câiz Olduğu, Şikâyet Etmediği Sürece Böyle Dertlenmesinde Kerahet Bulunmadığı)

916. İbni Mes‘ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Bir keresinde Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in yanına girdim, kendisi sıtmaya yakalanmıştı, elimi vücuduna dokundurdum ve:
– Gerçekten şiddetli bir sıtma nöbetine tutulmuşsunuz, dedim.
–”Evet, sizden iki kişinin çekebileceği kadar ıstırap çekiyorum” buyurdu.[1]

917. Sa’d ibni Ebû Vakkâs radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Yakalandığım şiddetli bir hastalık dolayısıyla Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ziyaretime geldi. Ona:
– “Gördüğün gibi çok rahatsızım. Ben zengin bir adamım. Bir tek kızımdan başka mirasçım da yok…” dedim.
[Râvi, hadisin tamamını nakletmiştir. ][2]

918. Kâsım İbni Muhammed’den rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Âişe radıyallahu anhâ, bir keresinde şiddetli baş ağrısına tutulduğundan dolayı, “vay başım, ölüyorum” dedi. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem:
–”Asıl ben, ‘vay başım’ demeliyim” buyurdu.
(Râvi hadisin tamamını nakletti)[3]

[1] Buhârî, Merdâ 3, 13, 16; Müslim, Birr 45.
Bu hadis 38 numarada geçmişti.
[2] Buhârî, Cenâiz 36, Vasâyâ 2, Merdâ 16, Daavât 43, Ferâiz 6; Müslim, Vasâyâ 5. Ayr. bk. Ebû Dâvûd, Ferâiz 3; Tirmizî, Vasâyâ 1; Nesâî, Vasâyâ 3; İbni Mâce, Vasâyâ 5.
Bu hadis geniş şekliyle 6 numarada geçmiş ve gerekli açıklama da orada verilmişti.
[3] Buhârî, Merdâ 16.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 07.04.09, 10:40 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Ölmek Üzere Olan Kimseye Kelime–i Tevhid Telkini

919. Mu’âz radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kimin son sözü, “Allah’tan başka ilah yoktur” (Lâ ilâhe illallah) cümlesi olursa, o kişi cennete girer.”[1]

* Hayatı boyunca yaşantısı Kelime-i Şehadetin muhtevasına göre olan ve müslümanca yaşayan kimsenin otomatik olarak son nefesindeki son sözü de aynen Kelime-i Şehadet olacak ve cennete girecektir. Bir ömür boyu para ve benzeri şeylerle ömür tüketen kimsenin son nefesinde bu kelimeyi söylemesi de mümkün değildir. [2]

920. Ebû Sa’îd el–Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Ölmek üzere olanlarınıza Lâ ilâhe illallah demeyi telkin ediniz!”[3]

* Ölüm esnasında yapılabilecek en büyük yardım Kelime-i Şehadet söylemeye yardımcı olmaktır. Bu hareket o kimseye çok değerli bir ahiret armağanı sunmak demektir. İlk konuşmaya başlayan çocuğa “la ilahe illallah” öğretiniz buyurmuş, bizzat Rasûlullah (s.a.v.) kendisi de İsra: 17/111 ayetini yeni konuşmaya başlayan çocuklara yedi sefer tekrarlatarak öğretip belletirdi. Bu da doğumdan ölüme tevhid çizgisinde oluşu gösterir. [4]

[1] Ebû Dâvûd, Cenâiz 20; Hâkim, el–Müstedrek, I, 351.
[2] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 275.
[3] Müslim, Cenâiz 1, 2. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 16; Tirmizî, Cenâiz 7; Nesâî, Cenâiz 4; İbni Mâce, Cenâiz 3.
[4] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 276.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 07.04.09, 10:40 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Ölünün Gözlerini Kapadıktan Sonra Söylenecek Söz

921. Ümmü Seleme radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, (vefat etmiş olan) Ebû Seleme’nin yanına girdi. Gözleri açık kalmıştı, onları kapattı. Sonra şöyle buyurdu:
“Ruh çıkınca gözler onu izler.”
Tam bu sırada Ebû Seleme’nin aile fertlerinden bazıları bağıra–çağıra ağlamaya başladılar. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem;
“Kendinize hayırdan başka bir şeyle dua etmeyin. Çünkü melekler dualarınıza âmin derler” buyurdu. Sonra şöyle dua etti:
“Allah’ım! Ebû Seleme’yi bağışla. Derecesini hidâyete ermişler seviyesine yükselt! Geride bıraktıkları için de sen ona vekil ol! Ey âlemlerin Rabbı! Bizi de onu da bağışla!. Kabrini genişlet ve nurla doldur!”[1]

* Bu dua başka hadis-i şeriflerden de öğrendiğimize göre her hâdise karşısında yapılmalıdır. Hatta ayağımıza bir taş takılsa bile, başa gelen her türlü sıkıntı, musibet, dert, bela vs. her şeyde aynen söylenmelidir. Biz Allah’ın mülkünde yaşamaktayız ve sonunda da ona ulaşacağız, denmelidir. Dilimiz bu söze devamlı alıştırılmalı ve her başa gelen sıkıntı ve işte söylenmelidir. [2]

[1] Müslim, Cenâiz 7.
[2] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 277.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


En son arsiv tarafından 07.04.09, 10:42 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 07.04.09, 10:41 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Ölünün Başında Söylenecek Söz

(Ölünün Başında Söylenecek Söz Ve Cenaze Sahibinin Söyleyeceği Söz)

922. Ümmü Seleme radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“– Hasta veya ölünün başında bulunduğunuz zaman güzel sözler söyleyiniz. Zira melekler sizin dualarınıza âmin derler”.
Ümmü Seleme dedi ki, Ebû Seleme vefat edince Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e geldim ve:
– Ey Allahın Resûlü! Ebû Seleme öldü, dedim. Bana şöyle buyurdu:
“Allahım, beni ve onu bağışla! Ve bana ondan daha iyi birini nasip et!” diye Allah’a yalvar.” Hz. Peygamber’in dediği gibi yaptım. Neticede Allah Teâlâ bana Ebû Seleme’den daha hayırlı olan Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’i eş olarak verdi.[1]

923. Yine Ümmü Seleme radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim:
“Herhangi bir kul sıkıntıya düşer de “Biz Allah’dan geldik, Allah’a döneceğiz. Allahım, başıma gelen musibetin ecrini ver ve bana bundan daha hayırlısını lutfet” diye dua ederse, Allah Teâlâ onu uğradığı sıkıntıdan dolayı mükâfatlandırır ve ona kaybettiğinden daha hayırlısını verir.”
Ümmü Seleme dedi ki, Ebû Seleme öldüğünde ben, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in öğrettiği gibi dua ettim. Allah da bana Ebû Seleme’den daha hayırlısını, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i verdi.[2]

924. Ebu Musa (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Bir kulun çocuğu ölünce Allah meleklerine şöyle der:
- Kulumun çocuğunun ruhunu mu kabzettiniz? buyurur. Melekler:
- Evet, derler. Allah:
- Kulumun ciğerparesini gönlünün meyvesini mi kopardınız? Buyurur. Melekler:
- Evet, derler. Allah:
- Peki kulum ne dedi, buyurur. Melekler:
- Sana hamdetti ve inna lillah ve inna ileyhi râciûn = Biz senin mülkündeyiz ve sana döneceğiz dedi, derler. Bunun üzerine Allah:
O halde kulum için cennette bir ev yapın ve adını da hamd evi koyun, buyurur.[3]

925. Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.), Allah’ın şöyle buyurduğunu söylemiştir:
“Mü’min bir kulumun dünyada sevdiklerinden birini aldığım zaman buna sabredip sevabını Allah’tan beklerse onun mükafatı ancak cennettir.”[4]

926. Üsâme İbni Zeyd radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Resûlullah’ın kızlarından biri (Zeynep), Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem’e adam göndererek, çocuğunun (veya oğlunun) ölmek üzere olduğunu haber verdi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem haber getiren kimseye:
–”Ona dön ve şunu bildir ki, alan da veren de Allah’tır. Onun katında her şeyin belli bir eceli vardır. Sabretsin ve ecrini Allah’tan beklesin” buyurdu.
Râvi hadisin tamamını nakletti.[5]

[1] Müslim, Cenâiz 6. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 15; Tirmizî, Cenâiz 7; Nesâî, Cenâiz 3; İbni Mâce, Cenâiz 4.
[2] Müslim, Cenâiz 4.
[3] Tirmizi, Cenaiz 36.
1396’da tekrar gelecek.
[4] Buhari, Rikak 6.
Bu hadis önceden 32 numarada geçmişti.
[5] Buhârî, Cenâiz 33, Müslim, Cenâiz, 9, 11. Ayrıca bk. Buhârî, Eymân 9, Merdâ 9, Tevhîd 25; Ebû Dâvûd, Cenâiz 24, Edeb 58; Nesâî, Cenâiz 22; İbni Mâce, Cenâiz 53.
Bu hadisin tamamı 29 numarada geçmişti.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 08.04.09, 11:01 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Bağırıp Çağırmadan Ölüye Ağlamak

927. İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, yanında Abdurrahman İbni Avf, Sa’d İbni Ebû Vakkâs ve Abdullah İbni Mes’ûd Allah onlardan razı olsun bulunduğu halde Sa’d İbni Ubâde’yi ziyaret etti. Durumunu görünce Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ağladı. Onun ağladığını gören sahâbîler de ağlamaya başladılar. Bunun üzerine Hz. Peygamber:
– “Bilmez misiniz, gerçekten Allah, gözyaşı ve kalbin elemi sebebiyle kişiye azap etmez. Fakat – dilini işâret ederek– bunun yüzünden azap eder veya bağışlar” buyurdu.[1]

928. Üsâme İbni Zeyd radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e, ölmek üzere olan kızının oğlunu verdikleri zaman, Peygamber’in gözleri doldu. Bunun üzerine Sa’d İbni Ubâde:
– Ey Allahın Resûlü! Bu ne haldir? dedi. Hz. Peygamber de:
– “Bu, Allah’ın, kullarının kalbine koyduğu acıma duygusu, rahmettir. Allah, acımasını bilen kullarına merhamet eder” buyurdu.[2]

929. Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, ruhunu teslim etmek üzere olan oğlu İbrahim’in yanına girince gözlerinden yaşlar boşanmaya başladı. Bunun üzerine Abdurrahman İbni Avf:
– Ey Allah’ın Resûlü! Siz de mi ağlıyorsunuz?” diye sordu. Hz. Peygamber ona:
– “Ey İbni Avf! Bu gördüğün gözyaşları rahmet ve şefkat eseridir” cevabını verdi. Sonra şunları ilave etti:
–”Göz yaşarır, kalp hüzünlenir. Biz ancak Rabbimiz’in razı olacağı sözleri söyleriz. Ey İbrahim! Seni kaybetmekten dolayı gerçekten üzgünüz.”[3]

[1] Buhârî, Cenâiz 44, Talak 24; Müslim, Cenâiz 12.
1665 de tekrar gelecektir.
[2] Buhârî, Cenâiz 33, Müslim, Cenâiz, 9, 11. Ayrıca bk. Buhârî, Eymân 9, Merdâ 9, Tevhîd 25; Ebû Dâvûd, Cenâiz 24, Edeb 58; Nesâî, Cenâiz 22; İbni Mâce, Cenâiz 53.
[3] Buhârî, Cenâiz 43; Müslim, Fedâil 62. Ayrıca bk. İbni Mâce, Cenâiz 53.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 98 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1 ... 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10  Sonraki

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 0 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye