Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 98 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6 ... 10  Sonraki
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 23.03.09, 09:26 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Yemeği Kendi Önünden Yemek, Sofra Edebini Bilmeyene Öğretmek

741. Ömer İbni Ebû Seleme radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in himâyesinde yetişen bir çocuktum. Yemek yerken, elim yemek tabağının her yanına giderdi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana şöyle buyurdu:
“Oğlum, besmele çek! Sağ elinle ye! Hep önünden ye!”[1]

742. Seleme İbni Ekva` radıyallahu anh’den şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Adamın biri Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yanında sol eliyle yemek yedi. Resûl–i Ekrem ona:
– “Sağ elinle ye!” buyurdu.
Adam:
– Yapamıyorum, diye cevap verdi.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem o adama:
– “Yapamaz ol!” diye beddua etti.
Seleme’nin dediğine göre adam kibirinden dolayı böyle söylemişti. Resûlullah’ın bedduası üzerine elini ağzına götüremez oldu.[2]

* Büyüklenmesi sebebiyle Rasûlullah (s.a.v.)’in ikazına kulak asmayan ve “sol el ile yemek yemeyin, bir şey içmeyin çünkü şeytan sol eliyle yer ve içer” (Müslim, Eşribe 105) hadisin hükmüne girmiş olan bu kimse Allah Rasulüne muhalefet edip isyan etmiş olduğundan bedduasına uğramıştı. Kibir ve inadından dolayı Rasûlullah (s.a.v.)’in bedduasına uğrayan bu şahsın üzerinde bedduanın tesirini ashab ta görmüş oldular. Mazeretsiz sağ el ile büyüklenmesinden dolayı yemeyen kişi kibir ve inadından dolayı büyük günah işlemiş oldu. [3]

[1] Buhârî, Et`ıme 2, 3; Müslim, Eşribe 108. Ayrıca bk. İbni Mâce, Et`ıme 8.
[2] Müslim, Eşribe 107.
Önceden 160 ve 613’de geçmişti.
[3] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 242.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 23.03.09, 09:27 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Hurma Gibi Birer Birer Yenecek Meyveleri Sofradakilerin İzni Olmadan İkişer İkişer Yememek

743. Cebele İbni Sühaym şöyle dedi:
İbni Zübeyr ile birlikte savaştığımız sene kıtlık oldu. Bize erzak olarak hurma dağıtıldı. Hurmayı yerken Abdullah İbni Ömer yanımızdan geçer ve bize şöyle derdi:
Hurmayı çifter çifter yemeyiniz. Çünkü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bize hurmayı çifter çifter yemeyi yasakladı. Sonra İbni Ömer sözlerine devamla: Fakat arkadaşı izin verirse, çifter çifter yiyebilir, derdi.[1]

* Başkalarıyla birlikte yemek yiyen kimseler onların hakkına da riayet etmelidir. Oburluk ve açgözlülük müslümanın üstün şahsiyetiyle bağdaşmayan kötü bir huydur. [2]

[1] Buhârî, Et`ime 44, Şirket 4, Mezâlim 14; Müslim, Eşribe 150. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Et`ime 43; Tirmizî, Et`ime 16; İbni Mâce, Et`ime 41.
[2] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 242.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 23.03.09, 09:28 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Yemeğe Doymayan Kimse
Yemeğin Tabağın Ortasından Değil Kenarlarından Yeneceği


745. İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bereket yemeğin ortasına iner. Bu sebeple tabağın ortasından değil, kenarlarından itibaren yiyiniz.”[1]

746. Abdullah İbni Büsr radıyallahu anh şöyle dedi:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in dört kişinin taşıyabildiği garrâ adlı bir yemek kabı vardı. Kuşluk vakti girip kuşluk namazı da kılındıktan sonra, içinde tirit bulunan bu yemek kabını getirdiler. Ashâb–ı kirâm da etrafına toplandı. Sahâbîler çoğalınca Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem diz çöktü.
Bunu gören bir bedevî:
– Bu nasıl oturuş? diye sordu.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de:
“Allah Teâlâ beni inatçı bir zorba değil, şerefli bir kul olarak yarattı” buyurdu. Sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sözüne şöyle devam etti: “Yemek kabının kenarlarından itibaren yiyin. Üstünden yemeyin ki, yemek bereketli olsun.”[2]
* Yemeğin bereketinin ortasında ve üst kısmında olduğu unutulmamalıdır. Topluca bir kaptan yenirken herkes kendi önünden yemelidir. Sofrada kişi kendi zevk ve menfaatini düşünmemeli, başkalarının da kendisi kadar o yemekte ve o yerde hakkı olduğunu bilmelidir. [3]

[1] Ebû Dâvûd, Et’ime 17; Tirmizî, Et’ime 12. Ayrıca bk. İbni Mâce, Et’ime 12.
[2] Ebû Dâvûd, Et`ime 17. Ayrıca bk. İbni Mâce, Et`ime 6.
[3] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 243.


(Yediğinden Doymayan Kimsenin Ne Söyleyeceği Ve Nasıl Davranacağı)

744. Vahşî İbni Harb şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ashâbı:
– Yâ Resûlallah! Yemek yiyoruz, fakat doymuyoruz, dediler.
Resûl–i Ekrem onlara:
– “Herhalde ayrı ayrı yiyorsunuz!” diye sorunca:
– Evet, öyle yapıyoruz, dediler.
Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem de:
– “Yemeği birlikte yiyiniz; besmele çekiniz; yemeğiniz bereketlenir” buyurdu.[1]

* Toplu yemekler hep bir kaptan yenilmeli ki bereket hasıl olsun ve böylece herkes doysun. Yemeğe başlanırken de mutlaka besmele herkes tarafından söylenilmelidir. [2]

[1] Ebû Dâvûd, Et`ime 14. Ayrıca bk. İbni Mâce, Et`ime 17.
[2] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 243.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 23.03.09, 09:28 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Bir Yere Dayanarak Yemek Yemenin Mekruh Olduğu

747. Ebû Cühayfe Vehb İbni Abdullah radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Ben bir yere dayanarak yemek yemem.”[1]

748. Enes radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i dizlerini dikerek oturmuş hurma yerken gördüm.[2]
* Yemek yemek; kişinin fazla vaktini alan işlerden olmamalı, bilakis hemen yiyip kulluk işlerine devam etmeye yönelmelidir. İbadet, taat, kulluk, cihad, ilim tahsili gibi hususlara fazla zaman ayırmalı, yemek, çok zaman kaybına sebep olacak işlerden olmamalıdır. O nedenle çabucak yiyecek şekilde oturmalı, fazla rahata bakmamalıdır. [3]

[1] Buhârî, Et`ime 13. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Et`ime 16; Tirmizî, Et`ime 28; İbni Mâce, Et`ime 6.
[2] Müslim, Eşribe 148.
[3] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 244.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 23.03.09, 09:30 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Sofra Ve Yemek Adabı
Üç Parmakla Yemek Yemek

(Üç Parmakla Yemek Yemenin, Parmakları Yalayıp Yemek Kabını Sıyırmanın, Düşen Lokmayı Alıp Yemenin, Yemek Kabını Sıyırdıktan Sonra Silmenin Sünnete Uygun Olduğu, Yemek Kabını Sıyırmadan Önce Silmenin İse Sünnete Uymadığı)

749. İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Biriniz yemek yediği zaman parmağını yalamadıkça (veya emmedikçe) silmesin.”[1]

750. Kâ`b İbni Mâlik radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in üç parmağıyla yemek yediğini, yemekten sonra da parmaklarını yaladığını gördüm.[2]

751. Câbir İbni Abdullah radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem parmakları yalayıp tabağı silmeyi emrederek şöyle buyurdu:
“Yemeğinizin neresinde bereket bulunduğunu bilemezsiniz.”[3]

752. Câbir İbni Abdullah radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Herhangi birinizin lokması yere düştüğü zaman, onu alıp bulaşan şeyi temizledikten sonra yesin. Lokmasını şeytana bırakmasın. Parmaklarını yalamadıkça da elini beze silmesin. Zira yemeğinin neresinde bereket bulunduğunu bilemez.”[4]

753. Yine Câbir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Şüphesiz şeytan sizden birinizin her yaptığı işte hazır olur. Hatta yemek yerken bile yanında bulunur. Birinizin lokması yere düştüğünde onu alsın, üzerine yapışan şeyleri temizledikten sonra yesin; onu şeytana bırakmasın. Yemeğini bitirince parmaklarını yalasın; çünkü o yemeğinin neresinde bereket bulunduğunu bilemez.”[5]
* Yemek yiyen yemeğinin neresinde bereket olduğunu bilemediği için parmaklarını yalamalı, yemek kaplarını temizce temizlemelidir. Her şeyde olduğu gibi yemekte de kibirden uzak olup alçak gönüllü olmak tavsiye edilmektedir. [6]

754. Enes radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yemek yediği zaman üç parmağını da yalar ve şöyle buyururdu:
“Herhangi birinizin lokması yere düştüğü zaman onu alsın; üzerine yapışan şeyleri temizledikten sonra da yesin; onu şeytana bırakmasın.”
Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem bize tabağın sıyırılmasını emrederek:
“Çünkü yemeğin neresinde bereket olduğunu bilemezsiniz” derdi.[7]
* Maddi ve manevi temizlik ancak islam dinindedir. Başka sistemlerde ikisini bir arada bulmak mümkün değildir. İsrafın her türlüsü haramdır. İsrafçılar şeytanın kardeşi sayılırlar. (İsra: 17/27) Yediğimiz şeylerin parçalarını ve yemek kaplarını temizlemek de yapmamız gereken işler cümlesindedir. Berekete ulaşmak için yenecek şeylerin hiçbir parçasını telef etmemek, yemek kaplarını ve parmakları iyice temizlemek de emredilmektedir. Bolluk ve konforlu hayat, aklını bozmuş devamlı tokluk da, hayatlarını değiştiren nice insanlar parmak yalamayı ve yemek kaplarını temizlemeyi hoş karşılamayabilirler. Ama onlar bilmezler ki o parmaklarındaki bulaşan ve tabaktaki bulaşan şey yediklerinin bir parçasıdır. Bunları yapmaktan sadece kibirli ve sünneti terkeden varlıklı kimseler kaçınırlar. Düşen yemek ve meyve parçasındaki toz toprak vs. üflemek, yıkamak, silmek suretiyle giderilmek suretiyle yenmeli ve Allah’ın verdiği her türlü rızka hürmet edilmelidir. Yemekten önce ve sonra da elleri yıkamak yine dinimizin emirleri arasındadır. [8]

755. Saîd İbni Hâris, Câbir İbni Abdullah’a:
– Ateşte pişen bir şey yedikten sonra abdest almak gerekir mi? diye sordu. O da:
– Hayır, gerekmez. Biz Peygamber aleyhisselâm zamanında ateşte pişen bir yemeği pek az görürdük. Onu yediğimiz zaman da, elimizi silecek bez olmadığından avuçlarımıza, bileklerimize ve ayaklarımıza silerdik. Yemekten sonra da abdest almadan namaz kılardık, diye cevap verdi.[9]
* Her sözü kendi şartları içinde değerlendirmek gerekir. Karnı tok sırtı pek, her yanda şakır şakır sular akan ve su bulamama imkanı olmayan bu günün insanı için belki bu anlatılanlar garip ve manasız gelebilir. O devirde Arabistan’da yaşayan kimseler için su altın kadar kıymetli olup içecek suyu bile binbir zahmetle elde ediyorlardı. Kırk yılın başında bir yemek bulsalar bile su bulamıyorlardı. Yemekten sonra ellerini yıkamayışları böyle bir zaruretin sonucuydu. İlk zamanlarda et yemeğinden önce abdest alınırdı. Sonradan yemekten sonra el yıkama alışkanlığı yerleşince abdest almanın şart olmadığı fakat isteyenin abdestini yenileyebileceği söylendi. Bu yeni uygulamayı herkes duymadığı için peygamberimizin vefatından sonra bu konu biraz tartışıldı. Fakat sonra ateşte pişen bir şey yendikten sonra abdest alınmayacağı konusunda kesin fikir birliği sağlandı. [10]

[1] Buhârî, Et`ime 52; Müslim, Eşribe 129. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Et`ime 51; İbni Mâce, Et`ime 9.
[2] Müslim, Eşribe 131, 132. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Et`ime 49; Tirmizî, Et`ime 11.
[3] Müslim, Eşribe 133.
165 ve 608’de geçmişti, 753’de açıklama verilecek.
[4] Müslim, Eşribe 136. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Et`ime 49; Tirmizî, Et`ime 11.
[5] Müslim, Eşribe 133–135. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Et`ime 49; Tirmizî, 10, 11; İbni Mâce, Et`ime 9.
[6] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 244.
[7] Müslim, Eşribe 136. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Et`ime 49; Tirmizî, Et`ime 11.
165, 608, 751’de geçmişti.
[8] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 244-245.
[9] Buhârî, Et`ime 53. Ayrıca bk. İbni Mâce, Et`ime 15.
[10] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 245.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 23.03.09, 09:30 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Kalabalıkla Yemek Yemek

756. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İki kişilik yemek üç kişiye, üç kişilik yemek de dört kişiye yeter.”[1]

757. Câbir İbni Abdullah radıyallahu anh şöyle dedi:
Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:
“Bir kişinin yiyeceği iki kişiye, iki kişinin yiyeceği dört kişiye, dört kişinin yiyeceği de sekiz kişiye yeter” buyururken işittim.[2]

[1] Buhârî, Et`ime 11; Müslim, Eşribe 179–181. Ayrıca bk. Tirmizî, Et`ime 21; İbni Mâce, Et`ime 2.
[2] Müslim, Eşribe 179–181. Ayrıca bk. Tirmizî, Et`ime 21; İbni Mâce, Et`ime 2.
565’de geçmişti, gerekli açıklama orada verilmişti.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 23.03.09, 09:31 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
İçeceklerle İlgili Edepler
(Kabın İçine Üflemeden Üç Defa Nefes Alarak İçmenin Ve İlk İçenden İtibaren Kabı Sağ Tarafta Oturanlara Sırayla Vermenin Uygun Olduğu)


758. Enes radıyallahu anh’ın söylediğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem suyu ve diğer meşrûbâtı üç nefeste içerdi.[1]

759. İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Deve gibi bir nefeste içmeyin. İki, üç nefeste için. Bir şey içeceğiniz zaman besmele çekin; içtikten sonra da elhamdü lillah deyin.”[2]

760. Ebû Katâde radıyallahu anh’ın söylediğine göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kabın içine solumayı yasakladı.[3]

761. Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e, içine su katılmış süt getirildi. O sırada Peygamber aleyhisselâm’ın sağında bir bedevî, solunda da Ebû Bekir radıyallahu anh oturuyordu. Sütten içtikten sonra onu bedevîye verdi ve:
“Herkes sağındakine versin!” buyurdu.[4]
* Kişi sayısı kadar bardak bulunmadığından bir tasdan herkes sırayla içiyor. [5]

762. Sehl İbni Sa`d radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e içecek bir şey getirdiler. O da içti. Bu sırada sağ tarafında bir çocuk, sol tarafında yaşlılar oturuyordu.
Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem çocuğa dönerek:
– “Bunu yaşlılara verebilir miyim?” diye sordu.
Çocuk:
– Hayır, vallahi olmaz, Yâ Resûlallah! Senden kazanacağım hayrı kimseye bağışlayamam, dedi.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de kabı çocuğun eline verdi.[6]
* Hayır ve bereket söz konusu olunca herkesin öncelikle kendini düşünmesi bencillik değildir. Ahirete doğru uzanıp giden şu fani dünyada hepimizin yapması gereken hayırda yarış yapmaktır. Burada da genç bu yarışta önde olmayı isteyerek hayır defterini doldurmak istemiştir.[7]

[1] Buhârî, Eşribe 26; Müslim, Eşribe 123. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Eşribe 19; Tirmizî, Eşribe, 13; İbni Mâce, Eşribe 18.
[2] Tirmizî, Eşribe 13.
[3] Buhârî, Vudû’ 19; Müslim, Tahâret 65, Eşribe 121. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Eşribe 20; Tirmizî, Eşribe 15, 16; Nesâî, Tahâret 42.
[4] Buhârî, Eşribe 14, 18; Müslim, Eşribe 124. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Eşribe 19; Tirmizî, Eşribe 19; İbni Mâce, Eşribe 22.
[5] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 246.
[6] Buhârî, Şirb ve’l–müsâkât 1, 10, Mezâlim 12, Hibe 22, 23; Eşribe, 19; Müslim, Eşribe 127.
569’da geçmişti.
[7] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 246.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 23.03.09, 09:31 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Su Tulumunun Ağzından Su İçilmemesi
(Su Tulumu Gibi Kapların Ağzından Su İçmenin Doğru Olmadığı, Bunun Haram Değil Mekruh Olduğu)

763. Ebû Saîd radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ağzı kırık su tulumlarından su içmeyi yasakladı.[1]

764. Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem su tulumu yahut kırbanın ağzından su içmeyi yasakladı.[2]

765. Hassân İbni Sâbit’in kız kardeşi Ümmü Sâbit Kebşe Binti Sâbit radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem evime geldi. Duvara asılı duran kırbanın ağzından ayakta su içti. Ben de hemen kalkıp kırbanın ağzını kestim.[3]

* Su kaplarında her bölge ve iklime göre yılan akrep ve değişik haşerat bulunabileceğinden bu tür kaplardaki sudan küçük bardaklara dökerek içmek uygundur. Su tası ve bardağı olmayan yerlerde ve zamanlarda avuç içi ile veya bu hadiste görüldüğü gibi içilebilir. [4]

[1] Buhârî, Eşribe 23; Müslim, Eşribe 110, 111. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Eşribe 15; Tirmizî, Eşribe 17; İbni Mâce, Eşribe 19.
[2] Buhârî, Eşribe 24; Müslim, Müsâkât 136 (Buhârî’deki rivayetin benzeri). Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Eşribe 14; Nesâî, Dahâyâ 44; İbni Mâce, Eşribe 20.
[3] Tirmizî, Eşribe 18.
[4] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 246.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 23.03.09, 09:32 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Ayakta Su İçilebileceği, Oturarak İçmenin İse Daha Uygun Olduğu

768. İbni Abbas radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e zemzem verdim. Onu ayakta içti.[1]

769. Nezzâl İbni Sebre radıyallahu anh şöyle dedi:
Ali radıyallahu anh Bâbü’r–rahbe’ye geldi ve ayakta su içti. Sonra da:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in benim içtiğimi gördüğünüz gibi su içtiğini gördüm, dedi.[2]

770. İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Biz Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in zamanında, yürürken bir şey yer, ayakta iken de su içerdik.[3]

771. Amr İbni Şuayb’ın babasından onun da dedesinden rivayet ettiğine göre, dedesi (Abdullah İbni Amr İbni Âs) şöyle dedi:
Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ayaktayken de otururken de su içtiğini gördüm.[4]

772. Enes radıyallahu anh’ın rivayetine göre Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem bir kimsenin ayakta su içmesini yasaklamıştır.
Râvi Katâde şöyle dedi:
– Biz Enes’e, ya ayakta yemek nasıldır? diye sorduk. Enes:
– Ayakta yemek daha beter (veya kötüdür), dedi.[5]
Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem “Ayakta su içmeyi yasaklamıştır” ifadesi, Müslim’in bir başka rivayetinde “Ayakta su içmekten men etmiştir” (zecere) şeklinde geçmektedir.[6]

773. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Hiçbiriniz ayakta su içmesin. Unutarak içen de kussun!”[7]

* Ayakta su içmenin caiz oluşuna dair rivayet edilen hadisler yasaklayan hadislerden daha çoktur. İmam-ı Buhari ayakta su içmenin bir sakıncası olmadığı kanaatine varmıştır.[8] Müslümanlara su ve benzeri şeylerin alışkanlık haline getirmemek şartıyla ayakta içilebileceğini fakat oturarak içmenin daha uygun olacağı öğretilmek istenmiştir. “Ayakta su içen kussun” sözü kesin bir emir olmayıp haramı gerektirecek şekilde bir sakındırma değildir, demişler hadisleri nakleden alimlerimiz. Sonuç olarak çarşıda pazarda, otogar ve terminallerde, hava meydanlarında ve benzeri dünyanın değişik yerlerinde oturacak yer bulamayanlar ayakta da su ve meşrubatlarını içebilirler. Ama oturarak içmenin sağlığa daha elverişli olduğu da gözden uzak tutulmamalıdır. [9]

[1] Buhârî, Hac 76, Eşribe 76; Müslim, Eşribe 117–119. Ayrıca bk. Nesâî, Menâsik 166; İbni Mâce, Eşribe 21.
[2] Buhârî, Eşribe 16.
[3] Tirmizî, Eşribe 12. Ayrıca bk. İbni Mâce, Et`ime 25.
[4] Tirmizî, Eşribe 12. Ayrıca bk. Nesâî, Sehv 100.
[5] Müslim, Eşribe 113. Ayrıca bk. Tirmizî Eşribe 11.
[6] Müslim, Eşribe 112, 114.
[7] Müslim, Eşribe 116.
[8] Tecrid tercümesi 12/55.
[9] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 247.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Riyâzü's-Salihîn'den -II- "İşaretince Amel Edile"...
MesajGönderilme zamanı: 23.03.09, 09:33 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Topluma Su Dağıtanın En Sonra İçeceği

774. Ebû Katâde’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Halka su dağıtan kimse, suyu en sonra içer.”[1]
* Her türlü meşrubatı ikram eden kimsenin en sonra içmesi de bu hadiste bir edep olarak bildirilmiştir. [2]

[1] Tirmizî, Eşribe 20. Ayrıca bk. Müslim, Mesâcid 311; Ebû Dâvûd, Eşribe 19; İbni Mâce, Eşribe 26.
[2] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 248.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 98 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6 ... 10  Sonraki

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye