Arkadaşlar Bediüzzamanın tarikat meselesine gelecek olursak, kendisi bizzat Abdulkadir Geylani hazretlerinden feyz aldığını anlatmaktadır zaten. Bizatihi kendisi Kadiri'dir.
"...Ta iki sene sonra Gavs-ı Geylanî, Fütûhü'l-Gayb kitabıyla tekrar gözümü açtırdı.
Medet istedi, bir yol aradı, bir halaskâr taharri etti; gördü ki, yollar muhtelif. Tereddütte kaldı, Gavs-ı Azam olan Şeyh Geylanî'nin (r.a.) Futuhü'l-Gayb namındaki kitabıyla tefeül etti. Tefeülde şu çıktı: Sen dârü'l-hikmettesin; önce, kalbini tedavi edecek bir tabip ara.
Acibdir ki, o vakit ben, darü'l-hikmeti'i-İslamiye azası idim. güya ehl-i İslamın yaralarını tedaviye çalışan bir hekîm idim. Halbuki, en ziyade hasta, ben idim. Hasta, evvela kendine bakmalı, sonra hastalara bakabilir.
İşte, Hazreti Şeyh bana der ki:
"Sen kendin hastasın, kendine bir tabib ara!"
Ben dedim:
"Sen tabibim ol!"
Tuttum, kendimi ona muhatap addederek o kitabı bana hitap ediyor gibi okudum..." (1)
Tarihçe-i Hayat, İlk Hayatı.
Hatta Bediüzzaman Said Nursi Eserlerinde Eski Said'den yeni Said'e geçişin Şah-ı Geylaninin himmetiyle olduğunu belirtmektedir.
http://www.nur.gen.trsoldaki arama butonuna geylani yazmanızı tavsiye ederim.