bu zat-ı şerif Hanefi idi.. ama cehri kılınan namazlarda besmeleyi Şafii hazretleri mezhebine göre cehr ederdi.. devrin uleması itiraz ettiler telfik-i mezahib lazım gelir diye..
bunun üzerine hazret-i Vefa-i Konevi'nin müridi olan hanefi mezhebi alimlerinden Sinan Paşa b.Hızır bey (rh.a) cenab-ı şeyhi müdafaa etmiş ve şöyle demiştir:
"bu zat hanefi olmakla beraber -sadece- bu mes'elede ictihad eylemiştir ve ictihadı işarete tabi'dir.. bu kadar muhalefetle telfik lazım gelmez artık kim ona ta'n eylerse o kişi sapıtmıştır..!"ders: ulema-i Billah olan zevat yalnızca fena ve beka ilimlerinde bahir değil aynı zamanda fıkıh ve ahkam'da da bahirdir.. bu zatlar bir mes'elede ictihad eyleyip isabet edemese yine müsab ve me'cur olurlar...
espri: işte asıl 'nurculuk' budur..