Hz. Muhammed(SAV)-Naat…
Kâinat üzerinde bilir efendisi, Âlemlere rahmet, Allah sevgilisi Kutlu olsun doğum günün evveli Ne kadar sevinsek az, huzurdan deniz…
Kâinat titredi nasıl bayram etti, Doğduğun eve sur melekler kanattı, Her yerde rahmetin, yayıldı furkanın… Her gölgen güzellik cemalin yakamoz!
Altıncı yaşına geldiğinde yetim Ana, baba deden anılarda resim, Ebu Talip şefkati, unutturdu özlem Allah melekleriyle korundun kış ve yaz…
Emin bilinirdin, Mekke güvenirdi Hacer-ül Evsed’i koymaya atandın Kâbe imarına ellerin dokundun Kimseyi üzmedin kirletmedin beyaz...
Cebel-i Nur'da “Oku!” diyordu alaz Korkuyla “Bilmem ki…” dedin Cebrail’e Tekrar soruyordu benzer ebabil’e Betin benzin solmuş dönmüştün sefil’e…
Peygamberlik o gün sunuldu müjdesi Teselli ve iman etti ki zevcesi Bekir Zeyd ve Ali ilkti şeceresi Yirmi üç yıl tebliğ, verdin zekat, namaz…
İslam’ın yaşanan Mekkeli yılları İşkence bilirdi müşrik akılları Hatice anamız teselli dalları Kâfir azgın olsa da, sabırdı niyaz...
Ömer’in biatiyle erişince kırklar Yürüdüler Kâbe’ye tekbirle ayaklar , Sokakta ilahi cengâver ataklar, Sahabe tekbiri ne coşkundu avaz!
Hüzünlüydü gece Ali yatağında, Yasin okuyarak evinden çıktılar Kimse göremedi, hicrete aktılar Gözyaşı döktüler tanesinde kiraz…
Ebu Bekir dostluk modeli yangınlar Her şeyini feda ederdi bir ona, Paylaşmaya hazır arardı bahane, Sevr mağarasında çöktü önünde diz…
Ensar her şeyini verdi muhacire, Tanımak değildi derdi tek kaide, “Ver…” derken akardı infak maideye! Resulün ağzında söz bilmezdi ayaz…
Çöl kuraklığında her adımın cennet Şemsiyen bulutlar esen yel afiyet Sahaben yanında İslamiyet devlet Veda hutbesinde yüz binler verdi söz…
Elleri ağzında sessizce gülerdi Gerektiği kadar söze katılırdı Öğleden öncesi mutlak yatılırdı Cemaline bakan unuturdu tende bez…
Sahaben konuşsa dikkatle dinlerdin Dünyalıksa sözler doğruyu söylerdin Güzel dillenirse keyifle izlerdin Hareketi sünnet hadisti dilde söz…
Ne uzun ne kısa hoş sakalı vardı Gözlerine bakan kainata yardı Dünya emanet der ömür kadar kordu Sümbüllerde kokar güldeydi izleri…
At deve yarışı izler, yarışırdı Sıradan bir insan gibi dolaşırdı Ne makam padişah nede atışırdı Sevgiyle doluydu yüreği, paslanmaz…
Cebinde taşırdı koku ayna tarak Elbisesi temiz kir teninden uzak Her işi elinde istemezdi uşak Misafire hizmeti, ederdi cevaz…
Kötü söz bilmezdi dilinde iltifat Ne kinci ne kızgın sunardı şefkat Hiç israf etmezdi her şey emanet Ne varsa verirdi muhtaçlara deniz…
Torunlar üstünde bir gün secdede Kalmıştı uzunca hareketsiz öyle Çocuklar inince neşe içinde Secdeden doğrulup başladı namaza…
Yirmi yıllık İslam düşmanı İkrime, Hamza’yı öldürten Süfyan’ın nedime Günahlara tövbe eden bizimledir Diyerek affettin Mekke’de, ne hazla…
Her sözde emindin yalanı bilmezdin Doğruyu tavsiye ederdin yılmazdın Çirkini sevmezdin ağzına almazdın Sukut altın derdin, çok konuşma ki toz…
Uhud’ta teninden yaralar almıştın Taif’te Zeyd’le taş selinde kalmıştın Kabe’de namazdan ağıtla gelmiştin Yinede kâfire etmedin hiç buğuz…
Uhud savaşından sonra her yıl gelir, Mübarek dilinle yaşananı bilir, “Uhud bizi sever bizde Uhud’u” der Şehitlere ağlar, yaşın kaplardı arz…
Amcan Ebu Talip kâfirin yanında Sevse de resulü gelenek kanında Din değiştirmek zor vazgeçmek şanından Ne kadar üzüldün bulamadın yol, tarz…
Cebel-i Nur indi, tefekkür kalesi Kâbe’yi seyrettin derince halesi Eğimler kıvrımlar yürürken hanesi Tıkanmadan nefes bilmeden tek naz…
Günahkâr nefsimiz zorlanmakta her an Tırmanırken nefes nefese solar can Koklarken kayası mis kokun yaygın Hala izleri var, kalabildim ne az…
Her şey ana yenik olsa da emanet Yiyin için israf etmeyin cemaat Müslüman kardeşin, onda bul sefahat Ensar gibi paylaş yığmayın çaput, bez…
Savaşta kim aman dilerse öldürme Dinsiz bile olsa canını verdirme Nerede olursan gıybet ettirme İntihar edipte ateşte olma koz…
Mekke alınırken kâfirde korkular İhtişamlı ordu herkesi sorgular Hüzünlüydün o gün maziden öyküler Her taşı havası Kâbe’de kordu iz…
Toprağa karışmış amcası Hatice Cennet-i Mualla özlemdi netice Billal-i Habeş’i okuyorken ezan Şükürler dilinde kıldırdın ilk namaz…
Mekke’de kalmadın Medine’ydi şehrin Doğduğun yer değil verdiğin yer mihrin Ölünceye kadar zafer gördü mührün Asr-ı saadet’ti müslümana eskiz…
Hz. Muhammed(SAV) sonsuz manevi efendim, Sünnetin yaşarım her anım-son andım, Sahabe gözünde düşlerinde yandım Görmek dilerim hep, ben fakir, aciz...
Saffet Kuramaz
|