 |
Moderator |
 |
Kayıt: 15.12.08, 23:23 Mesajlar: 664
|
Al Bohçanı İlahi Ameline Kaçta Gel
Arena meydanında gladyatör Aslan kesilirdim zalim krala Gök gürler şimşek elimde kılıç Sel olurdum makber kapısına Açıldıkça toprak göründü diriler Uhud şehitlerini taşıdım Cennet-i Bakiye Seyrettim iman dolu yüreğimle Veysel Karani oldum o an sevgide Mübarek dişe karşılık otuz iki dişimle Kırdım acısı ruhumda paramparça Her otunda gözyaşı samimi yası Ey âlemlere rahmet peygamber Bir dilim yalnızlıkta bile özlüyorum seni Ey ilahi dost arıyorum seni her yerde Mevlana’nın şemsi gibi Konya’dan Şam’a deve sırtında seni ararım Üzerime bombalar yağarken şimdilerde Ey ilahi dost seviyorum seni Mecnun’un aşk dolu nefsi gibi Yıldızlar şahit bulutlara sorarım Ekin başakları umut Nice insanın azıkları Esen yelinde okşuyorum Ellerimde mahşerim küllerinde tanıkları
İmana karşılık küfürle özgürlük Esaret zincirine koymuş, zanneder ben zavallıyım Elinde kırbaç işkence aleti Vurdukça tenimde ilahi halveti Böyle ayrılık olmaz ki Bilmez teneke kafalı cani Bilmez ki yürektedir aşkın izi Tenden sıyrılmış acının kiri Ruhu tenden koparır da fark etmez Aslına dönmüş mana sarhoşluk içinde Vur sevgiliye bir adım daha yaklaşayım Vur dostuma kavuşayım Sen içindeki kini kusarken Ben bize karışayım Dünyadaki her konuşmaz canlı Tebessümle veda eder Zikrime tanıdık gibi Birer birer el sallarlar…
Açlığı önemser Tokluğa alıştıran küfür Beni aciz mi bırakacaksın Elinden geleni ardına koyma İşkence aletini değiştir lokmalarla Her vücuda giren zehir Öyle ya da böyle canı eritir Yaşlılığa eriştirir İmanımı çalamazsın gönül koymalarla Rızkımdan çalıp beni soymalarla Sen oyun oyna Ben senin için üzüleyim sonra Neden seni irşat edemiyorum Neden azgınlığın cehennem alevi Sana düşman olamıyorum mimarı mükemmel insan Elesti gören ruhunu seviyorum Seninle benim aramda eğlence Ve hoş vakit denen öldürücü bir sınır var Her tattığında bıktıran Daha da içine çeken yalnızlık var Yalnız kalabilir misin? Sanırım korkarsın Karanlık geceleri çekilmez Kâbusu intihar etmek gibidir Mutluluk dilinden düşmezken Bu ısrarınla dünya senden kaçıyor En çok sevdiğini terk ediyorsun ölümle Ya sonra? Sen ancak kendine işkence yapabilirsin bana değil Gel kendine acı ilk önce Sen tenden ayrılmaya dayanamıyorsun Ruhunu özgür bırakamıyorsun Sen dünyayı terk etmezsen o seni bir gün terk edecek Emanet kıyametine şahit Kıyam günü gelmeden uyanmalı uykudan
Nerede cami Çöl üstüne kurulmuştu hani Ot gibi büyüyen binalar Ve çevresinde kumar oynayanlar Las Vegas misali Sen işitmiyorsun belki de Yer kaynıyor üzüntüden Koparacak zelzele Aldığın nefese şükretmezsen hergele Ne kavimlere yağdığı gibi ateş okları düşecek üzerine rastgele İçinde iman Dışında yaşadığına şahit liman O heyecanla akmalı kan Yoksa sadece yükselir binalar Altında yaşayan çeker belalar Perdede görünen sanal film yerine Gerçeğine sarıl ve dön aczine Ben iki cihanda da mutluyum Sen kendi derdine yan.
Saffet Kuramaz
|
|