Zorunlu Bir Açıklama4 Kasım 2010 Perşembe günü 18.50 uçağı ile KKTC'ye uçarak Hz. Şeyh'i ziyaret için havaalanı yolunda iken önce Delikanforum'da (saat.16.30 gibi) daha sonra da (saat:17.30) bir başka forumda Hz. Şeyh M. Nazım el-HAQQANÎ'nin "Rabbanilerden Olunuz" başlıklı 20 Ekim 2010 günkü konuşmasının ses kaydının ingilizceye eksik ve hatalı dökümünden Türkçe'ye aktarılan tercumesi yayınlanmış. Bu eksik metin üzerine de birçok ileri-geri sözler ile birçok laf edilmiş...
Bütün bunlardan ancak 8 Kasım 2010 Pazartesi günü saat:17.00 gibi Türkiye'ye vasıl olduğumda haberim oldu. (Sohbetten bahsetmiyorum; forumlarda edilen sözlerden)
Bunun üzerine epeydir manevi paydaşlık yaptığımız "dua", "talib" gibi arkadaşlara özel mesaj ile ve başka bir ortamda yazdıklarından dolayı da "kudsî" kardeşimize mail ile birkaç not ilettim.
Aslında niyetim "ziyaret izlenimlerim" sonunda bu konuyu netleştirmekti; fakat şahsen tanımadığım birkaç kişinin daha özel mesajlarına ve facebook gibi yerlerde konunun sulandırılıp köpürtüldüğüne şahid olunca zorunlu olarak bazı noktaları yazmak zorunda kaldım.
Bahsedilen sohbetin vahim hata içeren kısmını az önce ses kaydından tekrar-tekrar dinledim ve Türkçe metni ses kaydını esas alarak düzelttim. viewtopic.php?f=148&t=4998Bu düzeltilmiş metnin sufilive.com, haqqanisoul.com gibi Şeyh Hişam Kabbani Efendi kontrolündeki resmi sitelerde yayınlatma imkanım yok.
Sufilive yönetimine ses kaydının çözümünde ve İngilizce/Türkçe sunumunda vahim hatalar oldugunu mesaj olarak ilettim.Bu arada Hz. Şeyh M. Nazım el-HAQQANÎ'nin sohbetlerinin yayınlandığı ve Hollanda'dan yayınlandığı bildirilen
hakkkanipost.com sitesinde vahim yanlışı içeren ilgili yerin çıkartıldığını fakat sağlam bir tercumenin orada da mevcut olmadığına tanık oldum.Şurada kaç senedir tanıştığımız ihvanın şahsımın "mürid sıfatı ile değil sade bir müslüman olarak" da bu işlerden rahatsız olacağımı bilmeleri gerekirdi.
Bu minvalde şahsım ile ilgili suizanna kapılmış ve bunu kalbi bir kırıklık ötesinde satırlara taşımış kardeşlerime hakkımı helal ediyorum.
Sadece Hallâc'ın Şiblî'ye sitemini hatırlattıklarını bilsinler..."Evliyaullaha yan bakmanın kime ne faydası var?" diye sorma noktasına düşeceksek şunca yıllık dostluktan sonra hâlâ; şu alemde nedir halimiz; kimedir nisbetimiz?