Kuantum terimini birçok
kişi çeşitli konularda kullanıyor. Aslında binlerce yıldır ilmin açığa çıktığı algılar tarafından
anlatılan 'mutlak potansiyel' veya ‘Ruh’ ismi ile lanse edilen kuantum potansiyeldir. Burada sezgisel
olarak sonsuz potansiyel; açığa çıkışı olarak da mevcut olan, işleyişi devamlılığı sürekliliği olarak
sistem (program) adını alır. Hak olan yani mevcut oluşum ve çıkış sistemi Tek’tir. Din terimi aslında
sonsuz kuantum potansiyelin açığa çıkış ve dönüşüm sisteminin anlatımıdır. Sistemin sisteme
tanıtımıdır. Kuran literatüründe
İslam
tanımı ile bu değişmez mutlak sisteme tabi, teslim ve mecbur olduğumuz anlatılmaktadır.
Dolayısıyla ‘Hak Din İslam’dır’ ayeti mevcut. Yani Allah tanımı ile anlatılan mutlak varlık ve işleyiş
sistemi (din), İslam adı altında toplanmıştır. Bu da sistem ile barışık olmamızı ve farkındalığı
getirir. İslam barış, teslimiyet, kendiyle (sistem ile) barışık, varlığın oluşumuna teslim olduğunu
fark ettirmeyi anlatır.
Sistemi tanımada düşündüren birçok nokta var.
Arıya da vahi ettik denilirken, sistemdeki sonsuz program oluşumunun bir çıkışıdır. Sorun! ilk
tetikleme diye bir başlangıç var mı? İlk ve son diye bir olgu sonsuzluk kavramı ile bizim tarif
ettiğimiz yapı için mümkün mü? Tanrı kavramsız olarak düşünürsek, İlk ve son olan açığa çıkan program
neye göre açığa çıkıyor veya çıktı? Aklı Kül ötedeki, galaksilerde yaşayan bir tanrının Aklı mı yoksa
bütünü barındıran, her noktada nispeten açığa çıkan Algı’nın kendisi mi? Evrenin oluşumu ve gelişimi
algının (farkındalığın) açığa çıkışı ile doğru orantılı mı acaba?
Maden, bitki, hayvan denilen yapılar sonsuz çıkışlardan birbirini izler gibi benzer sistemler ile açığa
çıkmıştır. Burada yaratıcı güç, açığa çıkışın bir sonraki kombinasyonunu açığa çıkarma isteğidir.
Noktanın çoğalarak başka bir algıda hayaller oluşturması gibi. Buna iç içe paralel evrenler veya
âlemler de diyorlar. İnsan bu bir yönü ile hiç, bir yönü ile hep, olan hologram olan kapasiteden,
farkında olduğu derecede çekim ve çıkış yaşıyor…