sufiforum.com http://www.sufiforum.com/ |
|
Peygamberimizin Kabrinde Diri Olması Ve Namaz Kılması http://www.sufiforum.com/viewtopic.php?f=24&t=558 |
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) |
Yazar: | Ebu Hamza [ 14.01.09, 10:40 ] |
Mesaj Başlığı: | Peygamberimizin Kabrinde Diri Olması Ve Namaz Kılması |
Peygamberimizin Kabrinde Diri Olması Ve Namaz Kılması Peygamber (s.a.v.), kabrinde diri olup namaz kılmaktadır. Aynı zamanda O'nun kabrinde, ümmetinin kendisine olan salât ü selâmlarım tebliğ etmekle mükellef ve müvekkel bir melek bulunmaktadır. Bu suretle Peygamberimiz de kendisine salât ü selâmda bulunanlara mukabelede bulunmaktadır. El-Esbehânî'nin Terğîb'teki Ebû Hüreyre'den rivayetinde şöyle denilmiştir: "Peygamber (s.a.v.): "Her kim bana, kabrimin başında salât ü selâm ederse, o bana teblîğ edilir" buyurdu. [1] Ahmed, Nesâî, sahihtir kaydiyle Hâkim, Beyhakî ve Bezzâr; îbni Mes'ûd'dan rivayet ederler. O şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v.) buyurdu: "Allah'ın, yeryüzünde dolaşmakta olan birtakım melekleri bulunmaktadır. Bunların vazifeleri, ümmetimden bana salât ü selâm edenlerin salât ve selâmlarını bana ulaştırmaktadır." (Ibni Adiyy de Ibni Abbas'tan bunun bir benzerini rivayet etmiştir.) Kâdî îsmâîl, "Peygamberimiz'e salât ü selâm'm fazileti" hakkındaki eserinde Ali'den şöyle rivayet eder: Resûlüllah (s.a.v.) buyurdu: "Sizler, nerede bulunursanız bulunun, bana salât ü selam ediniz! Zira sizin salât ü selâmlarınız bana tebliğ olunur." [2] Kâdî Îsmâîl, Eyyûb'tan şu rivayeti nakletmiştir: "Bana ulaşan bîr habere göre, Peygamber'e (s.a.v.) getirilen salât ü selamları, O'na ulaştırmakla mükellef ve müvekkel bir melek bulunmaktadır." ibni Râhâye îbni Abbas'ın şöyle dediğini nakleder: " Ümmet-i Muhammed'den her kim peygamber'e (s.a.v.) salât ü selâm gönderirse, bu buna müvekkel olan melek tarafından mutlaka Peygamber Efendimize: "Senin ümmetinden falan kişinin sana olan salât ve selâmıdır!" diyerek tebliğ olunur." Ebû Dâvud, Ebû Hüreyre'den (r.a.) şöyle rivayet eder: Peygamber (s.a.v.) buyurdu: "Ümmetimden herhangi bir kimse bana sâlât ü selâm getirdiği zaman, Allah mutlaka ruhumu bana iade eder de ben o kimsenin salât ü selâmına karşılık veririm![3] Ebû Nuaym, Saîd bin el-Müseyyeb'in şöyle dediğini nakleder: Ben, Harra Gününün gecelerinde Resûlüllah'm Mescidi'nde kaldığım zaman, bu Mescid'de benden başka kimse yoktu. Ben ise, her namaz vakti geldiğinde, Resûlüllah'm kabrinden ezan sesi duyardım." [4] (Zübeyr bin Bekkâr'm Saîd'den rivayeti de bu merkezdedir.) Ebû Yâlâ ile Beyhakî'nin Enes'ten rivayetleri ise şöyledir: Peygamber (s.a.v.), bir hadîslerinde şöyle buyurdular: " Peygamberler, kabirlerinde diridirler ve namaz kılarlar." [5] Ibni Sa'd, el-Vakıdî tarikiyle Şebel bin Aladan rivayet eder. O da babasından, şöyle demiştir: Bir gün Peygamber (s.a.v.), Fatıma'ya hitaben buyurmuştur ki: "Kızım, ben vefat ettiğim zaman; "Innâ lillah ve innâ ileyhi râciûn!" diyerek istircâda bulun. Zira Allah'ın indinde her bir musibetin karşılığı, ecir ve sevabı vardır..." îbni Sa'd'ınAta bin Ebû Rebâh'tan rivayeti de şöyledir: Resûlüllah (s.a.v.), bir defasında buyurdu ki: "Sizden biriniz bir musibetle karşılaş&tığı zaman, benim hakkımdaki musibetini hatırlasın! (Benim için "Pey-gamberimiz'i kaybetmiş olmaktan daha büyük musibet mi olur?" diyerek, musibetinin acısını hafifletmeye çalışsın...) Zira bir müslüma-nın en büyük musibeti, beni kaybetmiş olması sebebiyle uğradığı musibettir." Beyhakî ise Ümmü Seleme den nakleder: O, bir gün, Peygamber'i (s.a.v.) kaybetmiş olmayı hatırlar ve: "Bışımıza çöken, ne büyük bir musibettir, hey!... Biz, Peygamberimiz'i kaybettikten sonra, başımıza gelen musibetlerin her biri, bize çok hafif gelmiştir. Zira, o sırada biz, esas musibetimiz olan Peygamber'i (s.a.v.) kaybetmiş olduğumuzu hatırlar, böylece diğer musibetler gözümüzde küçülür giderdi." demiştir.[6] dipnotlar. [1] İbni Kesir, bu rivayetin senedinde Muhammed bin Mervân'ın bulunduğunu ve onun metruk olduğunu söylemektedir. [2] Kâdî ismâîl bunu Ali bin Huseyn bin Ali tarikiyle şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Sakın sizler benim kabrimi bayram yerine çevirmeyiniz! Kendi ev-lerinizide kabir hâline getirmeyiniz. Nerede bulunursanız bulununuz, bana salât ü selâmlarınızı getiriniz! Zira sizin salât ve selâmlarınız bana teblîğ olacaktır." Hafız ibn Kesir ise, bu rivayet hakkında şöyle demektedir: "Bunun senedinde mübhern bir râvî bulunmaktadır. Fakat bu rivayet, mürsel olarak bir diğer tarîkten dahî nakledimiş bulunmaktadır." [3] Bunu yalnız Ebû Dâvûd rivayet etmiştir. Fakat Nevevi de El-Ezkâr adlı kitabında bunun sahih olduğunu söylemiştir. [4] Eğer, gerçekten bunu bu şekilde Sâid bin el-Müyesseb söylem işse; O büyük bir zattır. Tâbiin'dendir. Muhakkak doğru söylemiştir. Fakat biz korkarız ki, bu onun adına uydurulmuş bir şeydir. [5] Herhalde bu, Mirâc ve Isrâ Hadisinden alınmıştır. Zİrâ orada Peygamberimiz; Musa (a.s.)'ı kabrinde namaz kılarken görmüştü. Fakat buradaki Enes Hadisi muztaribtir: Merfu olarak da, mevkuf olarak da rivayet edilmiştir. [6] Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 550-552. |
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) | Tüm zamanlar UTC + 2 saat |
Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group http://www.phpbb.com/ |