Şefik Can rh.a. imzalı "Divân-ı Kebîr'den Seçmeler" (Ötüken) de içerisinde Sultan Sencer ismi anılan bir gazel aşağıdadır:
540. Bir insan hem âşık olsun, hem mest olsun, sonra kalksın tövbe etsin. Sen buna inanma!
Fe'ilatün, Mefa'ilün, Fe'ilat (c. III, 1162)
• Ey çalgıcı, aşka dair nağmelere yeniden başla, sazını da bir iki tel daha pesten al, sesini de birazcık yavaşlat! " • Felek sana şarap sununca, yüksel, yücelere çık ve gök kubbesinin damında ev kur! • Mestlik mülkünü elde edersen, kendinde olmamak şerefine nail olursun da, Büyük Selçuklu hükümdarı Sencer'in mülkü gözünden düşer. • Mest ol, dostlarını da mest et! Kırmızı şarabın atına bin, ötelere doğru yol al! • Mestlik dimağın damının yolundan çıkageldi. Ey akıl, ey düşünce! Sen de defol git, sen de artık kapının yolunu tut! • Yeryüzünde, şu kara toprakta çok yol vardır. Kendine bir gemi yap da aşk denizine açıl! • Manevî kanatlarım çıktı da uçtum. Sen de benim gibi aşk yemeği ye de kanatlan! • Şu kara toprakta hiç üzüm yetişmese de iyi bil ki, aşk mestleri, yine bu aşk yolunda yürür giderler. • Şişeci artık hiç kadeh yapmasa da, aşk şarabının görünmez kadehi yine bizim elimize geçer. • Bir ruh zerresine şekil, nakış verirsen, onu beden elbisesi ile süslersen, o da sana; "Beni süslenmiş, şekil verilmiş bir dilber say!" der. • Tövbe ettim, artık söylemeyeceğim, ama sen yine de mest olmuş aşığın tövbesini yalancı tövbe say! • Bir insan hem âşık olsun, hem mest olsun, sonra da kalksın tövbe etsin; sen buna inanma!
------------------------- Bu gazelin ilk beyti Füruzanfer baskısı Dîvân-ı Kebîr'in 1161 numaralı gazelinin ilk beytinin aynıdır.
|