Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 13 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1, 2
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Re: Genç İlahiyatçılarla Yesevî Sohbeti
MesajGönderilme zamanı: 31.03.11, 09:09 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 07.12.10, 00:24
Mesajlar: 424
Rabıta konusunda dikkat edilecek nokta, mürşidin resmini duvara asıp "mürşidim bana bakıyor" diye itikad etmenin sakatlığı...

Kendisini "her an mürşidi huzurunda" gibi hissedebiliyorsa amenna; amma yukarıdaki şekilde "bir kendini zorlama" olduğunu kabul etmeliyiz.



Dipnotlar:

1. Klasik usulde derviş nasıl eğitilirdi: Dergahta ve mürşidin "baş gözü" önünde; hizmet ile.. Bugün böyle bir eğitim TR'de sürdürülebiliyor mu ? Hayır. Sorulan soru bu bağlamdadır.

2. Tesbihat ve günlük evraddaki sayılar ile ilgili iki hadis rivayeti vardır:

a. 33'lük namaz tesbihatı
b. 70-100 istiğfar rivayeti.

İlahiyat 3. sınıf öğrencileri bu basit bilgilerden haberdardır. Söyledikleri mesela "Ya MÜBİN" gibi bir Esma-i Hüsna isminin neden belli sayı ile sınırlandığıdır? Fakir genel olarak bahsedilen ismin ebced sayısının tekrar adedini gösterdiğini söyleyince de "Peki o zaman O ilahi ismin ebced sayısı kadar okunmasının esası nedir? sorusu geldi.

3. En ilginç olanı Rabıta konusunda söylenen bir gözlem idi. Soru soran öğrencinin bir yakın akrabası evinin her odasına "mürşid" resmini asmış ve sürekli olarak " Mürşidim beni her yerde gözetliyor" diye itikad edermiş. Öğrenci bunun yanlışlığını hatta "el-Basîr" esması gereği bu sıfatın Hakk'a aidiyeti noktasından şirk tehlikesi oluşturabildiğini izah etmeye çalışsa da muvaffak olamadığını söyledi.

Bu tür bir aşırılığa da ilk kez rastlamış oldum. Cevap olarak Seyyid Abdulhakim Arvasî'nin (k.s.) Rabıta-i Şerife eserini tavsiye ettim ve o mübarek Zat'ın rabıtayı 15 dakikadan fazla sürdürmenin gereksizliğini kaydettiğini ilettim.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Genç İlahiyatçılarla Yesevî Sohbeti
MesajGönderilme zamanı: 31.03.11, 09:47 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 06.07.10, 17:50
Mesajlar: 280
hayatiata yazdı:
Dipnotlar:

3. En ilginç olanı Rabıta konusunda söylenen bir gözlem idi. Soru soran öğrencinin bir yakın akrabası evinin her odasına "mürşid" resmini asmış ve sürekli olarak " Mürşidim beni her yerde gözetliyor" diye itikad edermiş. Öğrenci bunun yanlışlığını hatta "el-Basîr" esması gereği bu sıfatın Hakk'a aidiyeti noktasından şirk tehlikesi oluşturabildiğini izah etmeye çalışsa da muvaffak olamadığını söyledi.

Bu tür bir aşırılığa da ilk kez rastlamış oldum. Cevap olarak Seyyid Abdulhakim Arvasî'nin (k.s.) Rabıta-i Şerife eserini tavsiye ettim ve o mübarek Zat'ın rabıtayı 15 dakikadan fazla sürdürmenin gereksizliğini kaydettiğini ilettim.


Rabıta konusunda google de bir araştırma yapılsa, bir kütüphaneyi doldurabilecek bilgiye ulaşılabilir.Buna rğamen hala soru soruluyorsa o zaman şöyle cevap verilir:

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:
“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve sâdıklarla beraber olun.” buyuruyor. (Tevbe: 119)
“Sâdıkîn”den murad “Mürşidûn” olduğu “Bahr-ül Hakâyık” tefsirinde beyan buyurulmuştur.
Allah-u Teâlâ ehl-i imânı bu Âyet-i kerime ile sorumlu kılmış, vâris-i enbiya olan bir Mürşid-i kâmil’in maiyyetinde bulunmalarını emir ve vâcip eylemiştir.
Allah-u Teâlâ’nın “Teklif-i mâlâ yutak” buyurmayacağı, yani kuluna güç getiremeyeceği şeyi teklif etmeyeceğini bildiğimiz halde; sâdıklarla beraber olmayı emredince, her zaman için sâdıkları bulundurmayı hem de bildirmeyi temin etmiş demektir.
Mürşidle beraberliğin bir kısmı cismâni olduğu gibi, bir kısmı da ruhânîdir ki, bunu Râbıta ile izah edebiliriz. Râbıtan’ın azlık ve çokluğu, yani zayıflık ve kuvvetliliği muhabbetin azlık ve çokluğuna tâbi bulunacağından, muhabbet arttıkça Râbıtan’ın kuvveti de artar.

Yeryüzüne müstesna olarak gelen zatlardan biri olarak nitelendirilen Muhammed Esad Erbili (k.s.) Efendi Mektubat adlı eserinde "Şeriat infazından sonra en kestirme yol RABITA ile alınır." buyurmaktadır.

Dolayısıyla, böyle bir hâli 15 dakika ile sınırlandırmak şöyle dursun, gün içinde bütün 24 saate yaymak gerekir.

Seyyid Abdulhakim Arvasî'nin (k.s.) Hz.leri sanırız 15 dakikalık rabıta süresini sabah dersi için 15 dakikalık bir süre teveccüh yeterli olur diye söylemek istemiştir. Yoksa, fazla rabıtaya gerek yoktur demiş olamaz !

Vesselâm.


En son yakuti tarafından 05.04.11, 09:32 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Genç İlahiyatçılarla Yesevî Sohbeti
MesajGönderilme zamanı: 06.04.11, 08:50 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 07.12.10, 00:24
Mesajlar: 424
yakuti yazdı:

Biz olsaydık, böyle çocukça soruları soranlara önce İslâm Dinini öğrenmelerini ardından ilâhiyat tahsiline başlamaları lazım geldiğini hatırlatırdık !



Şimdi merak ettim:

İlahiyat'ın 3. sınıf öğrencilerini küçümseyen kişinin "ilim kesb etme" adına faaliyetinin toplam süresi kaç gün-kaç saat-kaç dakika-kaç saniyedir?


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 13 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1, 2

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 4 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye