Nakşibendi Efendimiz der ki, "Hace Abdulhalik evlatlarından bir tanesi yeryüzünde olsa idi Mansur'u o hale düçar ettirmez, dar'a da vermez, kellesini kurtarırdı" Yani Ene'l Hak dedirtecek halinden geçirir, onu astırmazdı buyuruyorlar.
Hace Abdulhalik evladı dediği de mübarek kendisidir. Malumunuz, Nakşibendi efendimiz, onun manevi evladıdır. Üveysi tarzında Hace Abdulhalik Gucdüvani Hz.lerinden ilim ve feyiz almıştır.
Said Nursi merhumu 4-5 senedir yakından inceliyorum. Vakıf olmadığım belki çok az hususiyeti kalmıştır biiznillahi teala... Söylediği sözler, icraatları, yazdıkları, özel sohbetlerinde anlattıkları; mesela "eskiden tasavvuf yolunda 40 seneye kadar ancak aşılacak menzilleri 40 DAKİKADA tamamlatacak yepyeni bir Kur'ani yol buldum. Kitaplarımı okuyan buna kesin kanaat getiriyorlar. Bu yoldan uzak durmak akıl karı değil... Bu zamanda tasavvufa ihtiyaç bırakmayacak sahabe mesleği, en kısa ve kestirme Hakikat yolu risale ve nurculuktur" gibi sözler etmesi, "hıristiyan misyonerleri-nurcular (ehli Kur'an) ittifak etmeli", "İsevi ruhaniler İslam'ın hakimiyeti için siyasi olarak Müslümanları idare edecek" "biz Mehdi As'ın en büyük, en önemli ve en kıymetli vazifesini yapıyoruz, o geldiği zaman, kitap yazmaya vakti olmayacağı için biz onun en büyük görevini hallettik... Geldiği zaman Risale-i Nur'u program yapacak, neşrini sürdürecek", "Kitaplarım Müceddiddir, hem de en büyük ve son Müceddit", "3 aylık ilim tahsilimi zahirde ispat edecek icazetim Mevlana Halid Bağdadi Hz.lerinin CÜBBESİdir.. O da geldi tamam oldu" tarzında haberleri; "Adam çalmaya çalışan ve başaramayan Şeyh Efendiler", "bencil, kıskanç şeyhler, hocalar, edipler, yazarlar" "Çirkin, edep dışı, terbiye dışı gıybet eden ihtiyarlar" "Muhammed Diyauddin'i (Piri Tagi Hz.lerinin oğlu) onu sustururum, onu hakikaten seven dervişleri değildir, benim" gibi ifadeleri, cifr ile ebced ile Kur'an'dan, Hadislerden, tartışmalı cevşen, ercüze, celceluyite gibi metinlerden sürekli kendini ispata çalışmaları; bütün bunlar acizane bendenize şunu netice verdirmiştir:
Said Nursi merhum, Allah'ın cezbelerinden bir cezbeye tutulmuş bir MECZUB'tur...
(Lütfen kötü anlamda anlaşılmasın. Meczuplar cezbeye yakalanıp o hallerinde bir takım akıl dışı, şeriat ve icma dışı sözler ederler, hareketlerde bulunurlar. Kendileri o ilahi çekimden dolayı mesul olmazlar. Mesela Hallac-ı Mansur Hz.leri de bir meczuptur. Eğer Nakşibendi Efendimiz ya da o silsileden bir mübareğe rastlasaydı ordan, Mansur'u o halden geçirirlerdi. Astırmazlardı. Baştaki sözü hatırlayalım.)
Biz büyüklerimizden işittik ki MECZUPlara karışılmaz... AMA ONLARIN SÖZLERİYLE DE AMEL EDİLMEZ! Ne derlerse desinler amel olmaz. Ölçü Şeriat ve Tarikattır. Meczup olmayan alim ve meşayihin sözleriyle amel edilir. Biz bunu Meşayıhtan işitmişizdir.
İşte bugün 20 küsur nur cemaatinin en büyük yanılmaları Said Nursi merhumun sözleriyle amel etmeleridir.
Amel ettikleri için paramparça olmuşlar, amel ettikleri için Tasavvufa ve Mürşid-i Kamillere uzak kalmışlar, her şeyi 100 küsur kitapları okuyarak halledebileceklerini sanmışlardır. Amel ettikleri için kendilerini Mehdiler topluluğu sanmışlar, amel ettikleri için Mehdi As'ı herkes beklerken bunlar geldi geçti demişler, amel ettikleri için Hıristiyanlarla yakınlık kurmaya çalışıp Müslümanlardan uzaklaşanları olmuş... Vs.. vs...
Toparlarsak, Said Nursi merhum Mürşid-i Kamillerden uzak değildi. Onu bu Meczupluktan kurtarmaları beklenirdi. Ama ne hikmetse yazdığı kitaplarda meczupluk halleri ve sözleri caridir.
Ömrünün sonunu ve akibetini Allah bilir.
Bazı yerlerden gelen haberler yine Evliyaullah'ın acıması ve himmetiyle akibetinin güzel olduğunu söylüyorlar.
Biz de güzel zannediyoruz.
Söylüyorlar da fakat, arkasından o sözleriyle, kitaplarıyla amel edenlerin mesuliyetinden, bid'atle suçlanmasından, tefrika ile hesaba çekilmelerinden, ahir ve akıbetlerinden korkulur. Akıllarını başlarına almaları, Mürşid-i Kamillere yaklaşmaları şiddetle tavsiye olunur. Sadıklarla olanlar, Sadık ve salihlerle arkadaşlık edenler, Allah'a giden yolda ehil bir kılavuzu vesile, rehber ve arkadaş edinenler, Ehli zikre ve Evliyullah'a danışanlar, onların himmet ve dualarını alanlar onlar selamet sahillerindedirler.
İnşallahu Teala. Bu Allah'ın fazlındandır. Amenna ve saddakna...
Az söz çok olanın yerine geçsin inşallah.
|