Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 22 mesaj ]  Sayfaya git 1, 2, 3  Sonraki
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: İlginç Sorular / Garib Yanıtlar (sorularlarisale.com)
MesajGönderilme zamanı: 22.12.09, 15:42 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 20.01.09, 10:20
Mesajlar: 238
Tarikata bağlı insanlar, cemaata bağlı insanlardan daha farklı hallere giriyor, kalb gözleri daha çok açık olduğu söyleniyor, bu doğru mudur?

Soru
gokmen 09-Aralık-2009 - 20:17:31
Soru
Tarikata bağlı insanlar, cemaata bağlı insanlardan daha farklı hallere giriyor, kalb gözleri daha çok açık olduğu söyleniyor, bu doğru mudur? Cemaatteki insanlarda da neden değişik haller olmuyor?
12-Aralık-2009 - 09:32:05

Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

Velayetin Suğra, Vusta ve Kübra olmak üzere üç mertebesi vardır.

Velayet-i Suğra: Ekseri olarak tarikat ve tasavvuf berzahı ile seyrü süluk eden müritlerin mazhar olduğu bir velayet mertebesidir.Halk arasında kerametleri ile meşhur evliyalar ekseriya bu sınıfa girerler.Burada salikin kesp ve gayreti esastır.Yani kesbi bir makamdır.Bu yüzden riski ve şatahatı olan bir meslektir. Bu mesleğin keramet ve keşfi çoktur lakin velayet makamlarının en alt mertebesidir. İnsanlar ekseri keşif ve keramete ehemmiyet verdiği için yüksekliğin ölçüsünü de böyle zannediyor. Halbuki en büyük veli en küçük sahabeye yetişemiyor ama veli de görünen olağanüstü haller sahabede çok az bazen de hiç görünmez. Demek yükseklik ve makamın ölçüsü keşif ve keramet değildir.

Velayet-i Vusta: Sünnet-i seniyyeye ittiba etmeyi esas alarak imana ve Kur’ana hizmet eden büyük mürşitlerin, mücedditlerin, ülemanın yoludur. Ekseri Vehbi olmakla beraber, kulun kesbi ve gayreti az da olsa vardır. Bu makamda velayetle beraber ilimde hükmeder. Bu makamda olan zatlar manevi sultan oldukları gibi ilimde de otorite sahibidirler.

Velayet-i Kübra: Akrebiyet-i İlâhiyenin inkişafına bakan ve veraset-i Nübüvvet'ten gelen gayet kısa, fakat yüksek olan ve tarikat berzahına uğramadan zâhirden hakikata geçen velilik mesleği. (Sahabeler gibi)

"Cadde-i kübrâ, elbette velayet-i kübra sahibleri olan Sahabe ve Asfiya ve Tâbiîn ve Eimme-i Ehl-i Beyt ve Eimme-i Müçtehidînin caddesidir ki doğrudan doğruya Kur'an'ın birinci tabaka şâkirdleridir."(1)

Allah’ın kula yakınlığından inkişaf eden külli ve feyizli bir meslektir. Risale-i Nur mesleği de bu sınıftandır. Tamamen Vehbi bir meslektir. Bu yolda keşif ve keramet az bulunur, yalnız meziyet ve makamı daha yüksektir.

Risale-i Nurlar; imana dair hakikatleri, tarikat ve tasavvuf berzahına girmeden, doğrudan insanların akıl ve kalp dünyasına şırınga ediyor. Tasavvuf yolu uzun ve meşakkatli bir yoldur, Risale-i Nurlar ise kısa ve kolay bir hakikate ulaşma metodudur.

Risale-i Nurlar bu zamanın şartlarına ve gereklerine göre yazılmış bir eser olmasından dolayı, günümüzün hastalık ve problemlerine tam bir ilaç ve reçetedir. Tasavvuf yolu ise kökü eski ve şartları eski zamanın şartlarına göre olmasından dolayı, bu zamanın dertlerine ve sorunlarına tam bir tiryak ve reçete olamıyor. Bu sebeple bu zamanda her Müslüman’ın Risale-i Nurlara ihtiyacı vardır.

Özet olarak tarikat da hak bir meslektir, bu zamanda esas olan keşif ve keramet değil, imanı kurtarmak ve farzları ifa etmektir.

(1) bk. Mektubat, On Sekizinci Mektup.


Selam ve dua ile...
Sorularla Risale-i Nur Editör



gokmen 12-Aralık-2009 - 17:55:08
Yorum
çok sağolun değerli hocam...


cevahir_g 21-Aralık-2009 - 20:45:31
Yorum
Samimi Nur talebesinin de kalp gözü açılabilir. Neden olmasın? Herşey ihlasta. Allah Teala, dua edin isteyin vereyim buyuruyor.
Üstad'ın Abdullah Gürbüz Efendi'ye ihlasla risale okurken Kadiri dersi al diye buyurması neye işarettir. Ayrıca Üstad'dan miras kalmış olan evrad ve ezkar da Peygamber Efendimiz'in tavsiye ettiği sürekli ve düzenli zikir sayılmaz mı?
22-Aralık-2009 - 08:59:59


Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

Üstad'ın Abdullah Gürbüz Efendi'ye ihlasla risale okurken "Kadiri dersi al" şeklinde bir ifadeye risalelerdle rastlayamadığımız gibi, hatıralarda da rastlayamadık. Bu ifadenin kaynağını bildirseniz çok memnun olur ve ifadeyi tekrar gözden geçirmeye çalışırız.

Bütün hak tarikler başta olmak üzere, tesbihler ve zikirler Kur'an ve sünnet ışığında ele alınır.


Selam ve dua ile...
Sorularla Risale-i Nur Editör

http://www.sorularlarisale.com/subpage. ... a&id=68487


En son ankebut tarafından 04.01.10, 13:56 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İlginç Sorular / Garib Yanıtlar (sorularlarisale.com)
MesajGönderilme zamanı: 22.12.09, 15:50 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 20.01.09, 10:20
Mesajlar: 238
Üstad'ımızdan sonra neden mürşit gelmeyecek, eserler tek başlarına mürşit olabilirler mi, insan olarak mürşide ihtiyaç yok mu?

Soru
serdar123 16-Mart-2009 - 00:01:02
Soru
Malumdur ki, muallimsiz bir kitabın öğretilmesi çok zordur. İslamdaki eğitim sitematiği bir model mürşide dayanıyor. Örneğin, her dönemde müritlerin başında bir mürşit oluyor. Üstad'dan sonra Nur talebelerinin yalnızca kitapları mürşit görmesi, tarihi uygulamalarla nasıl tevfik edilir? Onların insan olarak başlarında mürşidi neden yoktur?


20-Mart-2009 - 08:41:16
Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

Nasıl peygamber efendimiz şahsı itibari ile olmadığı halde, O'nun nübüvveti ümmetinin alimleri tarafından devam ettiriliyor ise; aynı şekilde Üstad'ın da şahsı olmadığı halde, onun iman ve mürşitlik hizmeti, talebeleri ve cemaati tarafından devam ettiriliyor ve ettirilecektir.

Ancak iman hizmeti değişir de, şartlar tamamen yeni bir mürşidi iktiza ederse, o zaman yeni mürşit ve yeni müceddid manası gerekir. Yoksa insanlığın tekamül kanunu gereğince, son kamil dönemini yaşadığı günümüzde, yeni şartların oluşması ve yeni mürşidi iktiza etmesi mümkün görünmüyor. İnsanlığın son demlerini yaşadığına dair çok hadis ve emareler vardır. Nasıl insanlık tekamül edip son peygamber kıvamına gelmiş ise; aynı şekilde insanlık son mürşit ve müceddit manasına da gelmiştir.

İmam-ı Azam’ın bin iki yüz yıl önce yaptığı fıkhi irşadat, nasıl hayatiyetini ve önemini devam ettiriyor ise; İmam Nursi’nin yaptığı irşadatın da, ta kıyamete kadar devam etmesi gayet makuldür. İrşadın sadece şahsa endekslenmesi doğru değildir. Şahıslar gelip geçer ama; eserler kalıcıdır. Bu kalıcı eserleri tatbik eden insanlar da, her dönemde çoklukla bulunur.


Selam ve dua ile...
Sorularla Risale-i Nur Editör

http://www.sorularlarisale.com/subpage. ... a&id=20347


En son ankebut tarafından 04.01.10, 13:56 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İlginç Sorular / Garib Yanıtlar (sorularlarisale.com)
MesajGönderilme zamanı: 22.12.09, 15:52 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 20.01.09, 10:20
Mesajlar: 238
Risale-i Nur'dan Tasavvufa Geçiş Hakkında.

Soru
ubeyde 23-Haziran-2008 - 23:03:47
Soru
Nuları okuyan birisi, Allah dostlarından birisine bağlanmak istese veya sadec onu ziyarete gitmek istese, bundaki sakınca nedir? Ya da sakıncası var mıdır? Sofi olunsa Nur Talebeleriyle irtibatı ne boyutta olur?

25-Haziran-2008 - 08:59:22
Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

Böyle büyük zatları ziyaret etmeK, hayır dualarını istemek, onlara hürmet etmek gayet makul ve gerekli davranış biçimidir. Sakıncası yoktur diye düşünüyoruz.

Tarik yol demekir. Allah'a giden yollar. Risale-i Nur'da bu asır anlayışına uygun bir yoldur. Bütün tarikatlar, ruhunu Kur'an'dan almışlardır. Hangisine yapışırsanız inşaallah sizi saadete ve kurtuluşa götürecektir. Ancak yolu sonuna kadar takip etmek şartıyla mümkündür. Sürekli yolların değişmesi, istikametimizi bozabilir.

Her bir cemaat ve tarikat bir fakülte gibidir. Birisine kaydolup sonuna kadar okumak ve orda uzmanlaşmak elbette ki daha doğrudur. Tam uzman olmuşken, o sahayı bırakıp yeni bir alan seçmek, zaman israfına sebep olabilir.

O yüzden fıtratımıza uygun bir fakülte tespit ettikten sonra, kaydımızı yaptırıp bütün kuvvetimizle oraya çalışmanın ve hizmet etmenin daha uygun olduğu kanaatindeyiz.

İlave bilgi için tıklayınız: TASAVVUF...
http://www.sorularlarisaleinur.com/subp ... e&aid=1443

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale-i Nur Editör

http://www.sorularlarisale.com/subpage. ... a&id=15794


En son ankebut tarafından 04.01.10, 13:57 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İlginç Sorular / Garib Yanıtlar (sorularlarisale.com)
MesajGönderilme zamanı: 22.12.09, 16:47 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 657
Velayette Sugra-Vusta-Kübra diye ayrılan taksimat ve AÇIKLAMA İslam dininde Risaleden başka hiç bir isnadı ve delili olmayan bir ayırımdır. Risalenin kendi deyimidir:

"Ulemanın çoğunluğunun kabul etmediği görüş bid'attir, İslam dininden değildir" ;)

Tam olarak söz şöyledir:

" Bir fikre davet, cumhur-u ulemanın kabulüne vabestedir (bağlıdır). Yoksa davet bid'attır, reddedilir..." Said Nursi.

Bu kısacık reddiye yeter.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İlginç Sorular / Garib Yanıtlar (sorularlarisale.com)
MesajGönderilme zamanı: 04.01.10, 13:53 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 20.01.09, 10:20
Mesajlar: 238
Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman'ın da, Hz. Ali gibi Risalelerden veya Üstadımız'dan bahsettiği olmuş mudur?

Soru
ozsenur 01-Ocak-2010 - 15:09:59
Soru
Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman efendilerimizin de, Hz. Ali Efendimiz gibi Risale-i Nur'dan ve Üstadımız'dan bahsettikleri herhangi bir dua ya da medih ifadesi var mıdır?


04-Ocak-2010 - 10:52:44
Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

Hazret-i Ebu Bekri's-Sıddık Radıyallahü Anhın Risale-i Nurların makbuliyetine işaret eden şöyle bir olayı, rüya vasıtası ile Risale-i Nurlarda geçiyor:

"Bu rüyalar, birbirine yakın ve birkaç gün zarfında görülmüş ve Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm içinde bulunduğu cihetle, rüya-yı sadıkadır. Çünkü, hadisçe sabittir ki, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm görülen rüyada, şeytan o rüyaya karışamıyor. Bu rüya-yı sadıkadan herbiri, gerçi rüyadır, delil ve hüccet olamaz; fakat herbirinin aynı mealde ittifakları bir müjde veriyor ve Risale-i Nur'un makbuliyetine ve Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmın daire-i rızasında bulunduğuna bizlere kanaat veriyor. Ezcümle:"

"Birincisi: Risale-i Nur şakirtlerinden Rıza görüyor: Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm, camide Hazret-i Ebu Bekri's-Sıddık Radıyallahü Anha emrediyor: "Çık, hutbe oku." Ebu Bekri's-Sıddık koşarak minberin en yukarı basamağına kadar çıkar, hutbe okur. Hutbe içinde cemaate der ki: "Bu söylediğim hakikatlerin izahatı Yirmidokuzuncu Söz'dedir."(1)

Hz. Ömer ve Hz. Osman efendilerimizin böyle bir ifade ve işaretleri Risale-i Nurlarda geçmiyor.

(1) bk. Sikke-i Tasdik-i Gaybî, Barlalı Süleyman ve Rüştü'nün fıkrasıdır.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İlginç Sorular / Garib Yanıtlar (sorularlarisale.com)
MesajGönderilme zamanı: 04.01.10, 16:20 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 24.12.09, 22:13
Mesajlar: 145
Ebu Hamza yazdı:
peki benden de bir soru o halde.:

saidi nursi merhum şafii idi sakalını da kesiyor idi:aslında şafii mezhebinde de sakal ile hüküm hanefi ile aynıdır.imam şafii el umm de sakalın kesilmesine haram demiştir.evla olan budur.

hadi diyelim şafii de ihtilaf var ; peki merhumun hanefi olan takipçileri hangi gerekçeler ile sakallarını bırakmayıpda keserler.? merhumun bugun ki takipçilerini oransal olarak acaba kaçta kaçı şafiidir.? görüyoruz ki salak bırakan nurcu çok azdır bu büyük kitle içersinde.


evet sakalı uzatıp da keserseniz haram demişler imam şafi, ama sakalınızı hiç uzatmazsanız??

bir de sevgili kardeşim,
bir ehl-i tarik'in bir kardeşini eleştirmesini anlayamadım hala,
kaldı ki, hz. peygamber şu 2010 da gelseydi, siz inanır mısınız, cübbe giyeceğine ve de uzun saç ve uzun sakal bırakacağına??

sakal sünnettir de bu kadar, peki uzun saç sünnet değil midir erkeğe, neden hep sakal, uzun saç değil??

vesselam..


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İlginç Sorular / Garib Yanıtlar (sorularlarisale.com)
MesajGönderilme zamanı: 11.01.10, 11:44 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 20.01.09, 10:20
Mesajlar: 238
Üstad isteseydi veya yönelseydi, tüm ilimlerde eşsiz ve üst seviye kitaplar yazabilir miydi, hüsnüzanda ifrat mı etmiş oluruz böyle düşünerek?

Soru
mirabeat 06-Ocak-2010 - 19:49:58
Soru
Üstadımızın, Beşinci Şua'nın haber verdiği bir zatı gördüğü için inzivaya çekilip var kuvvetiyle iman hizmetine çalıştığını biliyoruz ve ortaya çıkan eser eşsiz güzelliğiyle ortada... Üstad'ın tüm ilimlerde üst seviyede olduğunu da söyleyebiliriz ve yazdığı bir matematik kitabının çıkan yangında yangığını da... Şunu merak ediyorum; acaba isteseydi ya da yönelseydi tüm ilimlerde eşsiz ve üst seviye kitaplar üretebilir miydi? Hüsnüzanda ifrat mı etmiş oluruz, bu bağlamda neler söyleyebiliriz?


09-Ocak-2010 - 09:22:55
Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

Üstad Hazretleri, fıtrat ve mizaç olarak bir deha derecesinde olduğu için, elbette yöneldiği ilim dallarında seçkin ve nadir zatlardan olurdu. Yani bu ihtimal dahilinde kalmak kaydı ile doğru bir tespittir. Lakin taassup ve ifrata giderek, bütün ilim dallarında gerçekten de tek ve benzersizdi, demek yanlış olur.

Diğer bir husus; Risale-i Nurlar Vehbi bir tefsirdir. Yani Risale-i Nurlar Üstad Hazretlerinin deha ve ilminden gelen bir tefsir değil, Allah’ın bu zaman insanlarına şiddetli bir ihtiyaçtan dolayı yazdırmış olduğu ilhami bir tefsirdir. Üstad Hazretleri burada sadece bir vesile ve vasıtadır; ama sıradan bir vesile ve vasıta da değildir.

Risale-i Nurlar ile sair maddi ilimleri mukayese etmek bu noktadan dolayı yanlış olur. Şayet Üstad Hazretleri maddi ilimlere yönelse idi, elbette bir Newton bir Einstein olması ihtimal dahilinde idi.


Selam ve dua ile...
Sorularla Risale-i Nur Editör


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İlginç Sorular / Garib Yanıtlar (sorularlarisale.com)
MesajGönderilme zamanı: 01.02.10, 10:54 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 20.01.09, 10:20
Mesajlar: 238
Neden Nur Talebeleri Üstadları Gibi Cübbeli-Sarıklı Gezmiyorlar?

Soru
hayrivo 01-Temmuz-2008 - 11:54:55

Soru
Neden Nur Talebeleri Üstadları gibi cübbeli sarıklı gezmiyorlar? Dünyevi işlerinden alıkonulur diye mi veya başkalarına GERİCİ izlenimi vermemek için mi?
01-Temmuz-2008 - 15:11:18


Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

Üstad kendisi cübbeyi giyerken, talebelerine giymeleri için herhangi bir baskıda bulunmamıştır.
Talebelerinin giymemeleri, Üstad'a bir muhalefet değildir. Üstad onların giyimlerine karışmamıştır.

Kaldı ki, belli dönemlerde cübbe ve sarık yasaklanmıştır. Talebelerin kaldığı evlerde sarık ve cübbe ile namaz kılınmaktadır. Bu sünnet bu şekilde de işlenmiş olmaktadır. Sadece Nur Talebeleri değil, nice büyük alimler dahi, sarıksız ve cübbesiz dolaşmaktadır. İçinde yaşadığımız asrın şartlarına bağlı olarak meseleleri değerlendirsek daha isabetli olacağını düşünüyoruz.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale-i Nur Editör

http://www.sorularlarisale.com/subpage. ... a&id=15901

***


Üstad kendisi sarık taktığı halden, neden talebelerine kravat takmalarını söylemiştir?

Soru
şefkat 15-Ocak-2010 - 13:55:29

***

16-Ocak-2010 - 09:56:00
Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

Üstad Hazretlerinin talebelerine kravat takmaları hususunda telkin verdiği yönünde bir ibare, Risale-i Nurlarda geçmiyor. Geçtiğine dair bir ibare ya da güvenilir bir kaynak varsa paylaşmanız rica olunur.

Diğer bir husus, kravat takmanın dini açıdan bir sakıncası yoktur. Dileyen takar, dileyen takmaz, bu kişilerin tercihine kalmış bir şeydir.

Dine uygun olan örfe uymak Hanefi Mezhebi'nde kullanılan bir usuldür. Yani toplumun normal, hatta bazen gerekli kabul ettiği örflere uymak normalken, uymamak mürüvvetsizlik olarak addedilmiştir. Hatta kravat, devlet dairelerinde mecburi tutulmaktadır, tabi buna doğru demiyoruz; ama kişileri zor durumda bırakacak bir bağnazlık da yanlış olur kanaatindeyiz.

***

Üstad sarık taktığı halde neden sakal bırakmamış, ikisi de şeairden değil midir?

Soru
şefkat 15-Ocak-2010 - 13:42:37
Üstad (ra) sarığı çıkartmamış, sakalı bırakmamış, ikisi de İslam'ın simgesi değil midir?


Cevabımız:
16-Ocak-2010 - 09:54:24



Değerli Kardeşimiz;

Öncelikle ifade edelim ki, sakal bırakmak dinimizde sünnet seviyesinde bir ibadettir; farz ve vacip bir ibadet değildir; terkinde günah ve azap yoktur. Ama sünnet niyeti ile bıraktıktan sonra kesmek haramdır.

Üstad Hazretleri hayatının hiçbir döneminde baştan itibaren sakal bırakmadığı için her hangi bir günah ve haramlılık durumu yoktur. Sadece sakal sünnetinin sevabından mahrum kalmıştır.

Üstad Hazretlerinin sakal bırakmamak noktasında mazereti çoktur. Üstad Hazretlerinin hayatı hep zorluklar, sürgünler ve hapislerde geçtiği için, sakalı bıraktıktan sonra kesilme tehlikesine tedbir olmak için baştan bırakmamıştır. Yani bir nevi harama düşmemek niyeti ile sakalı bırakmıyor.

"Yirmi sene hapsi münferid hükmünde işkenceli bir hayat geçirdik; inşallah o sünnetin (sakal) terkine bir keffaret olur."(1)

Üstad Hazretlerinin bu ifadeleri, sakalı hangi sebeplerden dolayı bırakmadığına işaret ediyor.

Sarığın takılıp çıkarılmasında bir günah yoktur, bu sebeple Üstad Hazretleri sarığı sürekli takmış ve bu şiarı terk edilen bir muhitte temsil etmiştir. Sakal ile sarık arasında böyle bir fark vardır. Bu yüzden kıyası kabil değildir.

(1) bk. Emirdağ Lahikası-I, (24. Mektup)


Selam ve dua ile...
Sorularla Risale-i Nur Editör


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İlginç Sorular / Garib Yanıtlar (sorularlarisale.com)
MesajGönderilme zamanı: 02.02.10, 04:30 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 22.01.10, 04:41
Mesajlar: 342
ey insan! öldüğün zaman anlarsın: nerden gelüüüp nere gidersin.. hanya niree konya nire bilirsin: velayet-i kübrayı da suğrayı da.. hatta velayet-i hulyayı da velayet-i ru'yayı da..(!)

fesubhanallah yaRabbi ne günlere kaldık!.. hangi birine ne yazalım bu kadar cehalet olmaz ki Allah aşkına!.. :ugeek:

:oops: fikrimin gülüne göre:

bi defa velayet-i Kübra bir beyt-i Ma'mur ve mescid-i Haram'dır ki ona küffar-ı tarik olanlar asla ve kat'a duhul edemezler.. menzil-i Kübra'ya cadde-i Tarikat'tan varılır..

evreşe yolları daar daaar..
bana bakma benim Yar'im vaar.. :!:

ya da şöyle diyeyim:

Keşf-i Hakkî gerek tâ ola menazil tahkîk
Keşf-i hayal ile dürüst olmaz bu hakâyik


-ahmet özen-


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İlginç Sorular / Garib Yanıtlar (sorularlarisale.com)
MesajGönderilme zamanı: 02.02.10, 09:50 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 24.12.09, 22:13
Mesajlar: 145
Ebu Hamza yazdı:
tanhu yazdı:

bir de sevgili kardeşim,
bir ehl-i tarik'in bir kardeşini eleştirmesini anlayamadım hala,
kaldı ki, hz. peygamber şu 2010 da gelseydi, siz inanır mısınız, cübbe giyeceğine ve de uzun saç ve uzun sakal bırakacağına??

sakal sünnettir de bu kadar, peki uzun saç sünnet değil midir erkeğe, neden hep sakal, uzun saç değil??

vesselam..


işde ümmedi muhammedin geldiği nokta bu..



güzel kardeşim,
2 sayfada da benim bu cümlelerimi alıp, benim cehalet noktasında en ileri seviyeye geldiğimi gösterircesine aynı lakırdıyı yapmanız hoş bir durum değil. hakkımı helal etmem.

bu soru hükmünde cümle olup bir sorudur ve hala bir cevap da vermiş değilsiniz ve hz. Peygamberimiz (s.a.v) in sünnetini (hâşâ) inkar değildir.

dip not: kıravat gavur icadı olup, şimdi kıravata kadar daha çook gavur icatları kullanıyorsunuz, liste yapmama lüzum yok, sizin namınıza söylerim.

vesselam...


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 22 mesaj ]  Sayfaya git 1, 2, 3  Sonraki

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye