sufiforum.com http://www.sufiforum.com/ |
|
RABBANÎ MEKTUB - 10 (Abdulkadir AKÇİÇEK Tercumesi) http://www.sufiforum.com/viewtopic.php?f=111&t=975 |
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) |
Yazar: | arsiv [ 17.02.09, 10:20 ] |
Mesaj Başlığı: | RABBANÎ MEKTUB - 10 (Abdulkadir AKÇİÇEK Tercumesi) |
RABBANÎ MEKTUB - 10 (Abdulkadir AKÇİÇEK Tercumesi) RABBANÎ MEKTUB - 10 MEVZUU : a) Kurb (yakınlık) ve Bu'dün (uzaklığın) husulü. b) Farkın ve vaslın, (ayrılığın ve birliğin,) alışılmamış şekilde manalandırılması. Üstteki mevzular, bu makama münasip ilimlerle anlatılacaktır. ** NOT : İMAM-1 RABBANÎ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır. *** Bu babda hizmete duranların en küçüğünden bir arzuhaldir. Şöyle ki: Ara hayli uzadı. Bu yüce kapıya hizmete duranların hallerine, benim için hiç ittila nasib olmadı. Bu hale intizar da arttı. Üstteki manada bir şiir şöyledir: Şaşılmaz, can bulur ruhum geldiği zaman; Selâm, uzaktaki vefalı dosttan haman. Bu manada söylenen bir başka şiir de şöyledir: Bildim gayrı, katılamam kervanına; Kâfi, uydum çan sesinin yankısına. Ne kadar şaşılacak bir iştir. Şöyleki: Bu'dün nihayetine kurb ismini vermişler; firakın sonuna da vuslat.. Sanki onlar, bu mana zımnında, şuna işaret etmektedirler: Vuslat ve kurb yoktur.. Bu manada bir şiir şöyledir: Nasıl erilir o saadete hep oralar; Yüksek yüksek dağlar, tehlikeli uçurumlar. Şüphesiz sonsuz hüzün, daimî tefekkür imdada ve yardıma gelir; işin sonunda murad olan. iradesi ile mürid olur. Mahbub ise., muhib ve sevilen zatın mahabbeti ile mübtelâ olur. Üstte anlatılan manada, Resulüllah S.A. efendimizin hali bilinen bir durum.. Zira onun: Murad olma, mahbub olma makamı var iken; mürid ve muhib oldu. Şüphesiz bu halini de kendisi anlattı. Kaldı ki o: Daimî bir hüzün ve tefekkür içinde idi. Anlatılan manada, Resulüllah S.A. efendimiz söyle buyurdu: ? «Hiç bir peygambere, bana olduğu kadar eziyet edilmemiştir.» Asıl muhibler, (sevenler) mahabbetin ağırlığına tahammül edenlerdir. Beyle bîr ağırlığı taşımak, mahbublara zor gelir. Bu manada bir şiir: O şeyin ki çok kıssası var; Yapılsa nice şerhi çıkar. Bir başka şiir de şöyledir: Hep böyledir aşkın hikâyesi; Olmaz hiç bitip tükenmesi.. *** Bu arzuhali getiren Şeyh İlâhbahş'ta; cezbe ve mahabbet çeşidi bir hal başladı. Onun teşviki ile, hizmetinizin devamı ile şerefyab olanlar çanında birkaç kelime meydana geldi. Onun hakkında asıl gaye şu ki: Kendisi mülâzemet şevki izhar etti; bu hadde kadar geldi. Daha önce. irade babında bazı şeyleri izhar eylemişti. Bu Fakir, onda; bir duraklama, esas muradına erme işinde tehir manası sezince, mücerret mülakatla yetindi. İşbu cümleleri, anlatıları manadan ötürü sıraladık. *** Bu hususta daha fazla açılmak, edep dışı sayılır. *** http://www.farukinet.com/mektubat.asp?mektup=010 |
Yazar: | rabbani [ 20.11.09, 13:26 ] |
Mesaj Başlığı: | Re: RABBANÎ MEKTUB - 10 (Abdulkadir AKÇİÇEK Tercumesi) |
(Abdulkadir AKÇİÇEK Tercumesi) |
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) | Tüm zamanlar UTC + 2 saat |
Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group http://www.phpbb.com/ |